Hz. Aişe (R.Anha) validemiz bu geceyi bize şöyle anlatıyor: Günün
birinde Hz. Peygamber (S.A.V) Efendimiz yanıma girdi. Elbisesini
çıkardı, aradan pek bir zaman geçmeden tekrar giyindi. Bunun üzerine
beni büyük bir kıskançlık sardı. Kumalarımdan birinin yanına gidecek
sandım ve çıkıp peşini takip ettim. Medinenin kabristanı olan
Bakîu'l-gargad yani Cennetül Bakî'de kendisine eriştim. Mü'minlere ve
şehidlere istiğfar ve dua ediyordu. Kendi kendime:
- Anam babam sana feda olsun, Ya Resûlellah! Sen Rabbinin rızası
uğrunda, ben ise dünya peşindeyim, diyerek döndüm. Soluk-soluğa odama
girdim. Ardımdan da Resûlullah (S.A.V.) bana ulaştı ve:
- Ey Aişe! Bu soluk soluğa nefes neyin nesi? Diye sordu. Ben:
-Ya Resûlellah! Anam babam uğruna feda olsun! Yanıma geldiniz,
elbisenizi çıkardınız. Sonra fazla durmadan tekrar giyinip gittiniz.
Beni kıskançlık tuttu. Ortaklarımdan birinin yanına gideceğinizi
zannettim. Nihayet sizi Bakî kabristanında dua ve istiğfar yaparken
gördüm, dedim. Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu:
-Ey Aişe! ALLAH ve Resûlu sana haksızlık edecek diye mi korkuyorsun? Fakat bana Cebrail (A.S.) geldi ve şöyle dedi:
- Bu gece Şaban'ın yarısı, Berat gecesidir. Cenab-ı Hak bu gecede Benî
Kelb kabilesinin koyunlarının tüylerinin sayısı kadar kimseyi
Cehennemden âzâd eder. Fakat bu gece ALLAH; müşriklerin, kincilerin,
akrabaları ile münasebeti kesenlerin, hayat ve ihtişamlarına mağrur
olanların, ana ve babalarına isyan edenlerin, içki düşkünlerinin
yüzlerine bakmaz. Sonra Resûli Ekrem (S.A.V.) Efendimiz elbisesini
çıkardı. Bana:
-Ey Aişe! Bu gece ibadet etmeme müsaade eder misiniz?" buyurdu. Nezakete bakın!... Cevapta da aynı zerafet-güzellik...
- Evet sana anam babam feda olsun, Ya Resûlellah! Dedim. Sonra Hz.
Peygamber (S.A.V.) Efendimiz namaza kalktı. Secdeye kapanıp uzun müddet
kaldı. Vefat etti diye endişelendim. Kalktım elimle yokladım. Elimi
ayağının iç kısmına koydum, kımıldadı. Ben de sevindim. Secdede şöyle
dua ve niyaz ettiğini işittim:
"Euzü bi afvike min ikabik. Ve euzü birızake min sehatik. Ve euzü bike
minke Celle vechük. La uhsî senaen aleyk. Ente kema esneyte alâ nefsik.
ALLAH'ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyor; senden yine
sana sığınıyorum. Zatın yücedir. Sana karşı senayı sayıp bitiremem. Sen
kendini nasıl sena ettinse öylecesin."
Sabah olunca, bunları Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimize söyledim. O da:
- Ey Aişe! Bunları öğrendin mi? dedi.
-Evet Ya Rasûlellah! Dedim. Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimiz:
-Bunları hem öğren hem de başkalarına öğret. Zira bunları bana Cebrail
(A.S.) öğretti ve secdede bunları tekrar etmemi emretti, buyurdu.
(Beyhaki, Şuabul'l-İman, 3/384, No:3837; İbn-i Mace; İkame:191; Tirmizi,
Savm: 39, A.b.Hanbel, 6/238; Müslim, Salat: 222)
Yazar: Mehmet Talu HocaEfendi
Kaynak: İtibar-Haber