Paylaşım Türkiye
Çocukluk Dönemi Aşıları.. 212
Paylaşım Türkiye
Çocukluk Dönemi Aşıları.. 212
Paylaşım Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


paylaşım forumu, site ekle, site tanıt, dizin
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlSite ekleGiriş yap

 

 Çocukluk Dönemi Aşıları..

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
haso
Yetkingrafiker
haso


BANLANDI
Mesaj Sayısı : 2099
Kayıt tarihi : 02/08/10

Kişi sayfası
Altın Altın: 0
Para Para: 0

Çocukluk Dönemi Aşıları.. Empty
MesajKonu: Çocukluk Dönemi Aşıları..   Çocukluk Dönemi Aşıları.. EmptyÇarş. 4 Ağus. - 0:54

Çocukluk Dönemi Aşıları.. Asi_takvimiBurada yazılanlar çocuk sahibi kişiler ile
bu konuda bilgi sahibi olmak isteyenler içindir. Bu nedenle
olabildiğince detaylı ve herkesin anlayabileceği şekilde
anlatılmıştır.Aşıları anlayabilmek için öncelikle bağışıklık sistemini
anlamak gerekir. İnsan vücudu mükemmel bir yapıdır ve amacı her koşulda
yaşamını yani kendisini korumaktır. Güneş ışınlarına maruz kalınca
tenimizin koyulaşması, nefes borumuza bir şey kaçınca öksürmemiz hep
bunun bir sonucudur. Bazı hastalıkları (kabakulak,kızamık, suçiçeği
gibi) bir kez geçirdikten sonra tekrar geçirmeyiz. Peki nasıl oluyor da
bir kez kızamık geçirdikten sonra ikinci bir kez kızamık geçirilmiyor.
Bu sorunun cevabı ancak bağışıklık sistemi ile izah edilebilir. Buna tıp
dilinde aktif doğal bağışıklık denir. Hastalığı geçirirken vücudumuz bu
hastalığın mikrobunu yenebilmek bir uğraş verir, bazı hücreler üretir
(antikor) ve bunlar aracılığı ile onu yener. Bundan sonra da kanımızda
bu mikrobu tanıyan hücreler kalır. Tekrar ayni mikropla karşılaşınca onu
tanıyan hücrelerimiz hızla artışa geçerek hemen o mikropları bertaraf
eder. Bu mekanizma ile geçirilen bazı hastalıkları tekrar geçirmemiz
önlenmiş olur. Ayni olayı yani mikropları tanıyan hücreleri hastalığı
geçirmeden oluşturmak için aşılama işlemi yapılmaktadır. Buna da tıp
dilinde aktif edinsel bağışıklık deniliyor. Aşılamada amacımız kanda
hastalık mikrobunu tanıyan, onunla karşılaşınca onu bertaraf edebilen
hücreleri hastalığı geçirmeden sahip olmaktır. Aşılamanın bu kolaylığı
yanında her hastalık her zaman zararsız bir şekilde geçirilemez, bazen
hastalık çocuk felci örneğindeki gibi kişiyi öldürebilir veya sakat
bırakabilir. Hiçbir hastalığı geçirmek aşılanmaktan daha zararsız ve
hafif olamaz.



Aşının Etkisiz Kaldığı Durumlar :

Aşılarda anlaşılması gereken diğer bir konu
da oluşturulması istenilen bağışıklık her zaman kesin değildir. Yani bir
kişi aşılanmış olmasına rağmen hasta olabilir. Bunun olmaması için bir
çok özelliğin bilinmesi gereklidir.




Bunları maddeler halinde inceleyelim.

  1. Her
    aşının kendi özelliğinden, üretiminde kullanılan teknolojiden kısaca
    kalitesinden gelen bir koruyuculuk yüzdesi vardır. % 100 yakın
    koruyuculuğu olan aşılar olduğu gibi % 60 civarında da olanlar vardır.

  2. Aşıların istenen etkiyi sağlayabilmesi
    için belirli bir program doğrultusunda yapılması gereklidir. Bu
    programlar yapılan araştırmalar sonucunda zaman içersinde bazı
    değişiklikler gösterebilir veya her ülkenin kendi özel konumundan dolayı
    farklılıklar olabilir. Bazen bilgisizlikten, bazen ticari amaçlarla
    bazen de kişinin özel durumundan kaynaklanan sebeplerle programlar
    değişebilir. En doğru program yoktur. Bilimsel olarak günümüzün en yeni
    bilgileri ve kişinin durumuna uygun programlar ayni amaca ulaşmak için
    uygulanmalıdır.

  3. Aşıların üretimden kişiye yapılmasına
    kadar geçen süre içersinde kuralına uygun şekilde taşınmalı ve
    saklanmalıdır. Bu +2 ila +8 derecelik ısı ortamının korunmasıdır. Bu
    sürecin herhangi bir aşamasında soğuk zincir denilen sistem korunamazsa
    aşı etkinliğini yitirir. Örneğin bir eczaneden satın alınan aşı soğuk
    zincir içersinde, ortam ısısı korunarak taşınmadığı takdirde
    etkisizleşecektir. Kutunun üzerinde yazılı olan son kullanma tarihi
    kuralına uygun şekilde saklandığı takdirde geçerlidir.

  4. Aşılar kullanılacak koşullara göre
    üretilirler. Yani ayni anda çok sayıda kişiye aşı yapılacaksa toplu
    ambalaj yapılır. Bu birim maliyeti düşürmek içindir. Küçük bir şişeye 20
    veya 50 doz gibi miktarlarda konulur. Küçük bir şişede bu kadar doz aşı
    olması taşıma, saklama gibi kolaylıkları yanında fiyat yönünden oldukça
    avantajlıdır. Bu şekildeki aşılar Sağlık Ocağı, Ana-Çocuk Sağlığı
    Merkezi gibi ayni anda çok sayıda kişiyi aşılama kapasitesine sahip
    birimler içindir. Fakat bu aşıların özelliği şişesi açıldıktan sonra
    birkaç saat içersinde tüketilmeleri gerekmesidir ve belirli bir süre
    (Genellikle 4 - 8 saat) içersinde tüketilmese de imha edilmelidir. Aksi
    takdirde etkinliği kaybolmaktadır. Kısa sürede çok sayıda kişiyi aşılama
    imkanı bulunmayan yerler için de genellikle tek dozluk (bazen 5 dozluk)
    aşılar mevcuttur. Fakat bunlar fiyat açısından diğerleri kadar ekonomik
    değillerdir. Bilgisizlik veya ticari nedenlerle kurallara uyulmaması
    aşıların etkinliğinin yok olmasına sebep olabilir.

  5. Aşı yapılacak kişinin sağlık yönünden
    aşı yapılmaya uygun durumda olması gereklidir. Bazı tedaviler,
    hastalıklar aşı yapılmasına engel oluşturur. Bazı aşılar bu durumda
    istenilen etkiyi sağlayamazlar.

  6. Aşıların yapılma teknikleri vardır.
    Bunlar hastaya uygulanması gereken şekilleri içerir. Ağız yoluyla veya
    iğne ile cilt içi, cilt altı ve adale içi uygulanır. Tekniğine uygun
    yapılmayan, yani cilt içi yapılması gereken bir aşının adale içersine
    yapılması istenen etkinin sağlanmamasına hatta istenmeyen etkilere yol
    açabilir. Hatta adale içi yapılacak olan aşılarda omuz veya kalça
    adaleleri arasında bile etki farklılıkları vardır.

  7. Bütün aşıların belirli dozları vardır.
    Yani kişiye göre verilmesi gereken miktarlar değişiklik gösterir. Uygun
    miktarda yapılmamış olması aşının istenilen koruyuculuğun sağlanmamasına
    yol açabilir.

  8. Aşı uygun yapılmasına karşın
    etkisizleşebilir. Ağızdan verilen Polio (Çocuk Felci) aşısı klora karşı
    dayanıksızdır. Aşıdan kısa bir süre sonra su içirilmesi veya beslemek
    aşıyı etkisiz hale getirir.

Bu anlatılanlar aşıların yapılmasına
karşın yeterli koruyuculuğun sağlanmamasının nedenlerini açıklamaya
yönelik bilgilerdi. Bunların yanında aşılar hakkında bilinmesi gereken başka konular da vardır. Bunlar;

  1. Kişiler
    bulundukları ülkenin gerçeklerine göre aşılanırlar. Aşılamalar ülkelere
    göre değişiklikler gösterir. Bazı ülkelerde bazı hastalıklar hiç
    görülmediği için aşısı da yapılmamaktadır. Bazı ülkelerde de belirli
    yörelere özgü hastalıklar vardır. Kişiler aşılandıkları bölgeden başka
    bir yere geçici veya kalıcı olarak giderken bu durumu göz önünde
    bulundurmalıdır. Ülkemiz için önemli olan Verem, Boğmaca aşıları bir çok
    ülkede yapılmamaktadır.

  2. Kişiler aşısını olmadıkları hastalıklara
    karşı aşılı olduklarını sanmaktadır. Bu genellikle sağlık personelinin
    insanlara doğru bilgi vermemesinden kaynaklanmaktadır. Sanıldığından çok
    daha sık olan bu durumu örneklersek daha iyi anlaşılacaktır. Gerçek adı
    HIB (Heamufiluz Influenza Tip B) olan aşı sağlık
    personeli tarafından menenjit aşısı olarak isimlendirilmekte ve maalesef
    herkes tarafından da öyle bilinmektedir. Aslında menenjit aşısı ismi
    net olarak yanlış da değildir ama menenjit aşısı olarak başka aşılarda
    vardır, Meningokok aşısı gibi. Ayrıca menenjit hastalığı meningokok,
    tüberküloz, virüsler gibi değişik etkenler sonucunda oluşur. HIB aşısı
    kendi adı ile anılmalıdır. kardeşiğuna HIB aşısı yaptırmış olan bir anne
    kardeşiğunun gittiği okulda menenjit hastalığı (Örneğin Meningokoksik
    menenjit ) görülmesi üzerine kardeşiğuna aşısını yaptırdığını düşünerek çok
    rahat etmekte bunun yanında ayni okuldan bir başka kardeşiğun annesi de
    panik halde gidip menenjit aşısı olarak HIB aşısını kardeşiğuna
    yaptırmaktadır. Bu iki anne de yanlış bilgilendirme sonucu yanlış
    yapmaktadır. ( Bu konuda detay bilgi her aşının açıklamasında
    anlatılacaktır)

  3. Diğer bir yanlış bilgilendirme de aşı
    yapılan yerlerden kaynaklanmaktadır. kardeşiğunu aşılatmak için bir yere
    düzenli olarak götüren anneler net olarak hangi aşıların yapıldığını
    bilmemektedirler. Bir gün onlara çocuklarının bütün aşılarının bittiği
    bildirilmekte ve anne de gönül rahatlığı ile gerçekten kardeşiğunun tüm
    hastalıklara karşı aşılandığını sanmaktadır.

    a) Birinci olarak her aşı yapılan
    yerde mevcut olan her aşı yapılmamaktadır. Örneğin Kamu Sağlık
    Kuruluşlarında Kabakulak, Kızamıkçık gibi bir çok aşı yapılmamaktadır.
    Sağlık Bakanlığı hemen hemen her yıl hangi aşıların, hangi program ile
    yapılacağını genelgeler yoluyla bildirir. Bir takım nedenlerle aşılar ve
    uygulamalarında değişiklikler olmaktadır. Bu durum diğer ülkelerde de
    böyledir. Bazı aşıların tekrar dozları kaldırılmakta veya zamanı
    değiştirilmekte (Kızamık gibi) veya yapılan bir aşı yapılmamaya
    başlanmaktadır (Bir yaşından büyük çocuklara ve erişkinlere Hepatit-B
    gibi). Bazı aşılar ise bu güne kadar hiç yapılmamıştır ( MMR, Hepatit-A,
    Suçiçeği gibi).

    b) Bazı hastalıkların aşısı olmadığı
    halde anneler aşısını yaptırdığını sanmaktadır. Kızıl hastalığına
    yakalanan kardeşiğun annesi nasıl olup da aşıya rağmen kardeşiğun hastalığa
    yakalandığını anlamakta zorluk çekmektedir.

  4. Bazı durumlar aşı yapılmasına engel
    oluşturmadığı halde yanlış bilgilerle aşılama ertelenmektedir. İshal,
    ateşli veya ateşsiz üst solunum yolu enfeksiyonları, önceki aşılamada
    hafif ve orta şiddette lokal reaksiyon, antibiyotik tedavisi gibi.
    Ateşli başka hastalıklarda veya sonrasında aşının yapılması veya
    ertelenmesi şikayetlerin şiddetine ve hastalığın özelliğine göre
    değişir. Hafif bir hastalık sırsında aşı yapılması, aşının etkinlik ve
    güvenirliğini azaltmaz. Keza ağır olmayan ishal ağızdan felç aşısı için
    de engel oluşturmaz.

  5. İmmün sistemi yetersiz veya baskı
    altında olan kişilere aşı ya hiç yapılmamalı ya da çok dikkatli
    olunmalıdır. Bu durum doğumsal olabilir veya HIV (AIDS) enfeksiyonu,
    lösemi, lenfoma, genel habis hastalıklar, radyasyon veya steroid
    kullanımına bağlı olabilir. Günümüzde en sık steroid kullanımları sorun
    olmaktadır. Bazı böbrek veya allerjik hastalıklar nedeniyle kortizon
    kullanmakta olan çocuklara aşı kampanyası veya başka bir nedenle aşı
    yapıldığında problemlerle karşılaşılmaktadır.

  6. Premature bebeklerin aşılanması: Doğum
    ağırlığına bakmaksızın prematureler zamanında doğmuş bebeklerle ayni
    program ile aşılanmalıdırlar. Genel durumu iyi olan prematurenin doğum
    ağırlığı, bölünmüş veya azaltılmış dozlarda aşılamaya gerekçe olamaz.
    Hepatit-B taşıyıcısı anneden doğan prematureler hemen aşılanır. Taşıyıcı
    olmayan annelerinki, kesin kural olmamakla birlikte 2000 gr civarında
    başlanabilir.

  7. Aşı programı herhangi bir nedenle
    aksaması halinde aşılamaya kalınan yerden devam etmek gerekir. Tekrar en
    baştan başlanmaz. Eskiden belirli bazı süreler aşıldığında yapılmış
    aşılar yok sayılıp, tekrar başlanmakta idi. Fakat bugünkü anlayışla
    aşılamanın aksaması arzu edilmemekle beraber, kalınan yerden devam
    edilmesi yönündedir.

Aşılar hakkında halk arasında yanlış bilinen konular
da vardır. Bunları bazen sağlık personeli bile söylemiş olabilir. Bazen
de amaçlarının ne olduğunu anlayamadığımız çevrelerden aşılar hakkında
yanlış bilgiler verilmektedir. Burada hatırlayabildiklerimi yazacak
olursam;


  • Aşılar kısırlığa yol açar ( Kesinlikle yanlış, böyle bir şey mümkün değil)
  • Hastalığı geçirmek aşı olmaktan daha
    iyidir. ( Ölmez, sakat kalmaz, hastalığı geçirmenin tüm zorluklarına da
    katlandıktan sonra ayni sonuca ulaşılır.)

  • Aşılı çocuklar hastalığı aşısızlara
    kıyasla daha hafif geçirirler ( Kısmen doğrudur, aşının amacı hastalığın
    hiç geçirilmemesidir. Ama kanda yeterli antikor yoksa-hastalık
    mikrobunu tanıyan hücreler- bunun seviyesine bağlı olarak kısmete kalmış
    bir şekilde değişik ağırlıkta geçirilir.)

  • Aşılı olunsa da hastalıklar mutlaka
    geçirilir, hatta mezarda olunsa bile kızamık dökülür ( Hayır, aşılama da
    yeterli antikor seviyesine ulaşılmışsa hastalık geçirilmeyecektir)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Çocukluk Dönemi Aşıları..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hz. Muhammed’in Çocukluk Dönemi
» Veresiye fuhuş dönemi
» çocukluk çağında beslenme

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paylaşım Türkiye :: Sağlık Bilgisi :: Çocuk Sağlığı-
Buraya geçin: