Paylaşım Türkiye
Metro ve sehir algisi 212
Paylaşım Türkiye
Metro ve sehir algisi 212
Paylaşım Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


paylaşım forumu, site ekle, site tanıt, dizin
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlSite ekleGiriş yap

 

 Metro ve sehir algisi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
haso
Yetkingrafiker
haso


BANLANDI
Mesaj Sayısı : 2099
Kayıt tarihi : 02/08/10

Kişi sayfası
Altın Altın: 0
Para Para: 0

Metro ve sehir algisi Empty
MesajKonu: Metro ve sehir algisi   Metro ve sehir algisi EmptyPtsi 9 Ağus. - 5:12


Metro ve sehir algisi Tumblr_l08mh3LQZX1qaui05

Daha çok metro inşa edelim. Bakın Londra, bakın Barcelona, bakın New
York. Ne çok metroları var, ne çok gelişmişler, ne şahaneler. Bir
kapıdan giriyorsun, şehrin diğer ucundan çıkıveriyorsun. Bir göz
kırpması kadar yakın. Yaşasın metro! Daha çok metro!



- İtiraz ediyorum! Özentilik ile gelen at gözlüğü sendromu var sayın hakim!

- Kabul edilmiştir.

Düşününki her yan metro oldu. Bir yeraltı karınca kenti formunda adeta.
Beşiktaş�tan giriyorsunuz yer altına. En son çevrenize baktığınızda
denizi görüyorsunuz. 20 dakika sonra Beylikdüzü�nden çıktınız yeryüzüne
tekrar. Etrafınızda ise beton beton beton, karasal iklim. Nerede kaldı
deniz? Nasıl bir mekansal geçiş şoku içerisindesiniz?


Demeye çalışıyorum ki, ilçelerin, semtlerin birbirlerine göre
konumlarını, aralarındaki ilişkileri, otobüslerde, yayan yürüyüşlerde
farketmedik mi biz? �Şuradan Tophane�ye insek, yol üstünde de eskicileri
gezeriz.� lafı metrosuzlukla gelmemiş midir? Kötü müdür? Değildir.
Şehri tanımak için, şehirde yaşayan değil de şehirle yaşayan olabilmek
için, sokaklarında yürümek, omuzların çarpışmasını hissedebilmek ve
sürekli olarak görmek gerekir.


Metro olsaydı her yan, Beşiktaş�ı iyi bilirdik, Levent�i de iyi bilirdik
de, Yıldız�dan, Darphane�den, Balmumcu�dan, Zincirlikuyu�dan bir haber
olurduk. Güzel mi olurdu? Ne yön duygumuz olurdu, ne de mekan algımız.
Yürümek en iyi algılama şeklidir. Saatte 3 km hızla ilerliyorsunuz
çünkü. Yavaş ve sıkıcı bir eylem içerisindesiniz. Böylece çevrenizi
incelemek için bolca vaktiniz oluyor. Yürüme eyleminin sıkıcılığını,
yavaşlığını, çevrenizdeki minik değişimlerden ve geçişlerden
yararlanarak gideriyorsunuz. Bu sebeple yalnızca yürürken
algılanabilecek şehir öğelerini algılayabiliyorsunuz. Bir kaldırım
kaplamasındaki desenin kaç sırada bir kendini tekrarladığı yanlızca
yürürken algılanabilecek olağanüstü bir şehir detayıdır. Kaldırımındaki
deseni bile içerisinde yaşayan bireyler tarafından incelenmiş bir şehir,
dünyanın en mükemmel şehri değil midir?


Diyeceksiniz ki nerede kaldı �Satellite City�ler, �Garden City�ler, Le
Corbusier�in �Contemporary City��si. Bir yerde kalmadı. Bu teori ve
çözüm önerileri, bir kaybediş üzerine yaratılmıştır. Sıfırdan
yaratılacak bir şehre bu teorileri zaten kimse önermez, önermemeli. Elde
varolan ve belirli problemleri olan şehirlere, problemlerini olabilecek
en minimal düzeye çekebilmeleri için önerilmiş teorilerdir bunlar.
Kötünün iyisidirler. İnsanların ulaşım için saatler harcaması ile şehri
algılayamaması arasında bir seçim yapılmış, ve ulaşım saatlerini
azaltmak ağır basmıştır. Bu uğurda şehir algısından feragat edilmiştir.


Bir şehir milyon nüfusa ulaşmış ise zaten, metro tek çare demektir. Bu
da demektir ki milyon nüfusa ulaşan bir şehirde, kaçınılmaz olarak,
şehir algısı yitmeye başlar, oralılık hissi yitmeye başlar. Kaçınılmazın
başlaması, nüfusun milyonu aşması ile gerçekleşir.


Şehir kavramı içerisinde milyon nüfusu barındırmamalıdır. Şehir minimal ve kompleks olmaktan uzak bir birim olmalıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Metro ve sehir algisi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Metro 2033 Hilesi
» Metro 2033 Hilesi
» İzmir Metro İnşaatındaki Patlama
» Şehir içi nakliyat
» Dağ Başına mı Şehir İçine mi?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paylaşım Türkiye :: Sağlık Bilgisi :: Ruh Sağlığı-
Buraya geçin: