Paylaşım Türkiye
BAROTRAVMA: BASINÇ DEĞİŞİKLİĞİ TRAVMASI 212
Paylaşım Türkiye
BAROTRAVMA: BASINÇ DEĞİŞİKLİĞİ TRAVMASI 212
Paylaşım Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


paylaşım forumu, site ekle, site tanıt, dizin
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlSite ekleGiriş yap

 

 BAROTRAVMA: BASINÇ DEĞİŞİKLİĞİ TRAVMASI

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
haso
Yetkingrafiker
haso


BANLANDI
Mesaj Sayısı : 2099
Kayıt tarihi : 02/08/10

Kişi sayfası
Altın Altın: 0
Para Para: 0

BAROTRAVMA: BASINÇ DEĞİŞİKLİĞİ TRAVMASI Empty
MesajKonu: BAROTRAVMA: BASINÇ DEĞİŞİKLİĞİ TRAVMASI   BAROTRAVMA: BASINÇ DEĞİŞİKLİĞİ TRAVMASI EmptySalı 10 Ağus. - 21:04

Orta kulağın hava dolu boşlukları temporal (kulak kemiği)kemikteki
pnömatizasyon(havalanma) derecesine göre 2.5ml ile 13 ml arasında çok
farklı gaz hacmine sahiptir. Orta kulaktaki hava, uçakta yükselirken
genişler. Basınç farkı 20 m bar’a ulaşınca tuba (öztaki borusu-kulakla
boğaz arasındaki kanal) pasif olarak açılır ve genişleyen gazlar
nazofarenks (bogazın üst bölümüne)’e geçer.

Alçalış sırasında durum farklıdır. Çevre basıncın artmasına bağlı olarak
orta kulakta bulunan gazın hacmi küçülür. Bunun eşitlenmesi için
nazofarenks’den orta kulağa hava gelmesi gerekir. Ancak tuba’nın tek
yönlü valf mekanizması gibi çalışması nedeniyle nazofarenks’den orta
kulağa hava gönderilmesi pasif olarak geçekleşmez. Bunun için mutlaka
yutkunma, esneme gibi hareketler veya bilinen basınç eşitleme (Valsalva,
Frenzel, vb) manevraları yardımı ile tuba’nın aktif olarak açılması
zorunluluğu vardır.


Basınç değişikliğinin çok hızlı oluştuğu hallerde (jet savaş uçakları)
tuba’nın aktif olarak açılma zorunluluğu önem gösteren bir konudur. Bu
basınç eşitlemesi yapılmadığı takdirde nazofarenks ve orta kulak
arasında basınç farkı artar, tuba artık açılmaz ( tuba blokajı) ve
basınç farkı 80-120 m bar’a ulaştığı takdirde orta ve iç kulak
barotravmaları (basınca bağlı travmalar) oluşabilir.
Barotravmalar

Dış kulak yolu barotravması (DKYB): Uçak gürültüsünü azaltmak için
kullanılan kulak tıkacı veya buşon ile kulak zarı arasında oluşan havalı
sahadan kaynaklanır. Alçalış sırasında bu havalı boşluktaki gaz
küçülür. Bunun sonucu olarak dış kulak yolu derisi ve kulak zarının
epitel tabakasında hemorajik büller meydana gelir. Dış kulak yolu
osteomları(kemik çıkıntıları) ve yabancı cisimleri de DKYB’na neden
olabilen faktörlerdir.


Orta kulak barotravması (aerotitis media): Orta kulaktaki basınç
azlığını gidermek için basınç eşitleme manevraları geç yapılacak olursa ,
basınç farkı 80-120 cc su basıncına ulaşır ve tuba artık açılmayabilir
(tuber blokaj). Tuba’nın açılma sıklığı jet savaş uçaklarında,
dalışlarda dakikada 3-5 kez, pike yapan uçaklarda ise 15-20 kez
olmalıdır.


Barotravma’ların meydana çıkışında diğer bir etken, tuba’nın geçirgenlik
derecesi ve tuba çevresindeki epitel ile çevre dokuların durumudur.
Başlangıçta kulak zarında retraksiyon (gerilme) olur. Böylelikle orta
kulaktaki basınç azalması %10’a kadar eşitlenebilir . Basınç azalması
devam ettiği takdirde önce manibrium mallei(Malleus denilen minik
kemiğin kulak zarı üzerine yapıştığı alan) üzerinde, daha sonra tüm
kulak zarında hiperemi (kızarıklık) meydana gelir. Daha sonra hemorajik
büller (içi kan ile dolu kesecikler) oluşur. Orta kulaktaki düşük basınç
vantuz mekanizmasıyla orta kulak mukozasında ödem (şişme) yaratır,
submüköz hemoraji (mukoza altı kanaması) görülür.


Orta kulak boşluğunda seröz ve hemorajik eksuda(sıvı ve kan toplanması )
meydana gelir. Eksuda, orta kulaktaki negatif basıncı dengelemek için
damar çeperlerinin geçirgenliğinin bozulmasıyla ortaya çıkan negatif
basınç derecesine göre az veya çok olabilir. Bu sıralarda tuba açılır ve
basınç dengelemesi olursa eksuda kaybolur. Eğer tedavi edilmezse ve sık
sık yinelerse timpanoskleroz’a(kulak zarı kireçlenmesine) dönüşebilir.
Basınç farkı 0.4-0.6 bar’dan itibaren kulak zarının yırtılmasına neden
olur. Perforasyon (yırtılma)genellikle çizgi biçiminde ve kenarları
kanlıdır.


Basınç farkı 20 m bar’dan itibaren kulak ağrısına neden olur. Kulakta
dolgunluk hissi, uğultu, fenalık hissi, bulantı, baş dönmesi ve işitme
eksikliği görülür.


Çevre basıncının azalması yani uçakla yükseliş sırasında orta kulaktaki
gazlar genişler. Eğer östaki borusunda genişleyen gazın nazofarenks’e
geçmesini engelleyecek (iltihap, polip,vb) bir durum varsa, gaz orta
kulakta birikir. Zar dışarı doğru itilir. Kulakta dolgunluk hissi,
işitme kaybı, kulak ağrısı ve baş dönmesi görülür. Eğer östaki borusunda
genişleyen gazın nazofarenks’e rahatça geçmesini engelleyen bir
patoloji(hastalık) yoksa, bu geçiş pasif olarak yapılacağından yükseliş
sırasında barotravma olma olasılığı azdır.


Orta kulak barotravma’sının sebebi uçuş sırasındaki hava basıncı
değişikliklerinde yatmaktadır. Çoğunlukla üst solunum yollarında akut
bir enfeksiyon vardır. Bunun dışında paranazal sinüs enfeksiyonları,
nazal polip (burun etleri), allerjik rinit (saman nezlesi) gibi tuba
ağzındaki mukozada iltihap ve ödem yapan faktörler tubuler fonksiyonun
bozulmasına neden olurlar.


İç kulak barotravma (İKBT): İç kulak barotravma’sının oluşma mekanizması
için sadece hipotez mevcuttur. Tuba fonksiyon bozuklularında uçucu,
alçalış sırasında orta kulaktaki gaz hacmini eşitlemek için şiddetle
orta kulağa hava vermesi veya zorlu bir Valsalva sırasında östakinin
birden açılması sonucu orta kulağa aniden basınçlı hava gönderilmesi
sonucu yuvarlak pencereyi örten segonder(ikincil) zar bombe yapar ve
rüptüre (yırtılabilir) olabilir. Bu mekanizma eksplosiv (dış basınçla )
iç kulak barotravma’sı olarak adlandırılır . Düşünülen diğer bir
mekanizma ise implosiv(iç basınçla) mekanizma olup, tuba’yı açmak
amacıyla kuvvetli bir Valsalva manevrası tatbik edildiği zaman yuvarlak
pencere orta kulağa doğru bombeleşir ve rüptür meydana gelebilir.


Semptomlar 8belirtiler) ani iç kulak tipi işitme kaybı, tinnitus8kulak çınlaması), vertigo (baş dönmesi) ve denge kaybıdır.
Tedavi

Profilaksi(önleme) : Basınç eşitleme tekniği, basınç eşitleme bozukluğu
olan her uçucu ile konuşulmalı ve kontrol edilmelidir. Orta ve iç kulak
Barotravmalarından kaçınmak için basınç eşitleme manevraları mutlaka
yapılmalıdır. En iyi profilaksi bunun bilinmesi olup, basınç eşitlemenin
zamanında ve doğru yapılmasıdır gereklidir.


Uçucu seçimi de profilakside çok önemli yer kaplar. Pilotaj muayeneleri
esnasında uçuşa engel teşkil edecek hastalıkların belirlenerek bu
kişilerin uçmalarının engellenmesi gerekmektedir.


Yolcular açısından ; yolcuların yere iniş sırasında uyumaları
sakıncalıdır. Aksi takdirde basınç farkı büyük olmakta ve tuba blokajı
meydana gelebilmektedir. Basınç eşitlemede sakız çiğnemek, ufak
yudumlarla su almak, bebeklere biberondan sıvı içermek uygundur. ÜSYE,
sinüzit, farenjit, tonsillit gibi durumlarda uçulmamalıdır. Yapılan
çalışmalarda daha evvel uçuş sırasında kulak ve sinüs ağrısı çeken hava
yolu yolcularında özellikle çocuklarda barotitis gelişme riski fazladır.
Valsalva manevrası çocukların 1/3’ de, yetişkinlerin ise yarısında orta
kulaktaki negatif basıncı düzeltmede yeterli olmaktadır. Ancak Valsalva
manevrasının başarısız olması halinde uçağın alçalışı sırasında veya
daha evvel Otovent şişirmenin çocuklarda ve yetişkinlerde etkili olduğu
gösterilmiştir .


Alternobarik vertigonun tedavisi de profilaktiktir. Uçucuların ÜSYE,
sinüzit, farenjit gibi durumlarda uçmalarına engel olunulması, böyle bir
tablonun ortaya çıkmasına mani olacaktır.


Dış kulak yolu barotravması : Dış kulak yolundaki ufak hemorajik sahalar
tedavi gerektirmez. Ancak büyük hemorajik büller enjektör yardımı ile
veya insize edilerek boşaltılır. Dış kulak yolu Castellani solüsyonu ile
temizlendikten sonra terracortril pomat ile bulanmış steril bez yahut
weak kulak yoluna yerleştirilir.


Orta ve iç kulak barotravma: Orta kulak barotravmaların da; sıcak
tatbikatı, antibiyotik, antienflamatuar, mukolitik, topikal ve sistemik
pödoefedrinli ilaçlar verilir. Orta kulakta serözite varsa parasentez
yapılarak boşaltılır. Uçuşa tubal fonksiyonlar düzelinceye kadar müsaade
edilmez. Kronik tuba disfonksiyonlarında havalandırma tüpü
yerleştirilir. Uçucunun işitme sorunu yoksa, havalandırma tüpü ile
uçmasında sakınca yoktur.


Travmatik perforasyon oluşması halinde zorunlu olmamakla birlikte önlem
olarak yukarıdaki tedavi verilir ve ek olarakta uçucunun bir süre
sümkürmemesi istenir. Büyük perforasyonlar ise miringoplasti ile
kapatılır.


Eğer rüptür şüphesi varsa timpanotomi yapılmalı ve fistül kapatılmalıdır.


KAYNAK : Doç. Dr. M. Faruk Ildız


KBB Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı & Uçuş Doktoru
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
BAROTRAVMA: BASINÇ DEĞİŞİKLİĞİ TRAVMASI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İsim değişikliği

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paylaşım Türkiye :: Sağlık Bilgisi :: Çocuk Sağlığı-
Buraya geçin: