Paylaşım Türkiye
TEDAVİ YÖNTEMLERİ 212
Paylaşım Türkiye
TEDAVİ YÖNTEMLERİ 212
Paylaşım Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


paylaşım forumu, site ekle, site tanıt, dizin
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlSite ekleGiriş yap

 

 TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
haso
Yetkingrafiker
haso


BANLANDI
Mesaj Sayısı : 2099
Kayıt tarihi : 02/08/10

Kişi sayfası
Altın Altın: 0
Para Para: 0

TEDAVİ YÖNTEMLERİ Empty
MesajKonu: TEDAVİ YÖNTEMLERİ   TEDAVİ YÖNTEMLERİ EmptyÇarş. 11 Ağus. - 5:05

Tarih boyunca insanlığın en önemli sağlık sorunlarından biri olan
saçsızlığın tedavisi için sayısız araştırma yapılmıştır. Bugüne kadar bu
araştırmalardan tam tatmin edici bir sonuç sağlanamamıştır. Ancak
modern tıp günümüzde bu soruna çareler üretmiş ve insanlığın hizmetine
sunmuştur. Bu bölümde değişik tedavi yöntemleri anlatılacaktır.


İLAÇLA TEDAVİ

İlaçla tedavileri anlatmadan önce saç dökülme nedenleri bölümünde
anlattığımız saç dökülme tiplerinden hangisinin mevcut olduğunu tespit
etmenin önemi bir defa daha vurgulanmalıdır. Zira tedavi seçenekleri
nedene yönelik olmalıdır. Örneğin hipotroidi varsa direk bu hastalığın
tedavisi yapılmalıdır. İlaç sanayi hızla ilerleyen bir sektördür. Saç
dökülmesi ergenlik dönemindeki tüm erkeklerin %50sini etkileyen bir
rahatsızlık olduğundan bu büyük pazar nedeniyle bir çok araştırma
yapılmakta ve çeşit çeşit ilaçlar üretilmektedir. Ne yazıkki bu güne
kadar FDA onaylı yalnızca iki ilaç üretilebilmiştir. Bu ilaçlarda başka
amaçlı araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır ve dökülen, tamamen yok olan
saçlar üzerinde etkili değildirler.Ancak dökülmekte olan cansız saçları
kuvvetlendirmekte ve saç dökülme hızını yavaşlatmaktadırlar.
Kullanıldıkları sürece etkilidirler ve bazı istenmeyen yan etkileri
olabilmektedir.
Minoxidil
Minoxidil’in androgenetik saç dökülmesi nedeniyle küçülmüş olan kıl
köklerini büyülterek ve yeniden kuvvetlendirerek etki yapar. Ayrıca
kılların büyüme fazını süre olarak uzatarak, belli bir uzunluğa gelmeden
dökülmesini engellemektedir. Minoxidil ilk defa damar genişletici
etkisi nedeniyle kullanılmaya başlanmış, kıllanmayı artırıcı etkisi
gözlenince saçsızlık tedavisinde de kullanılmaya başlanmıştır. Damar
genişletici etkisi ile saçlı derideki kan akımını artırdığı için mi
yoksa direk bir etki olarak mı ortaya çıktığı tartışılmalıdır. %2 ve
%5’lik konsantrasyonlar halinde piyasada mevcuttur.
Minoxidil su, alkol ve glycol karışımının içinde, saçsız bölgeye sürülen bir losyon olarak kullanılmaktadır. Minoxidilin
-Bazı ilaçlarla birlikte,
-Bazı beslenme bozukluklarında,
-Kanser tedavisi sırasında,
-Hipotrioidide,
-Hamilelikte ve emziren kadınlarda,
-50 yaşın üzerinde
kullanılması sakıncalıdır.
Minoxidil istenmeyen bölgelerde kıllanma yapabilir. Üretici firma
Minoxidilin alın bölgesinde değil, tepe bölgesindeki saç dökülmelerinde
daha etkili olduğunu bildirmektedir. Ayrıca ilacın en az 4 ay
kullanılmadan gerçekten faydalı olup olmayacağının bilinemeyeceğini de
bildirmişlerdir. Minoxidilin mevcut saçların dökülmesini önleyici ve
zayıf olanları kuvvetlendirici bir etkisi vardır.
Spironolakton (Aldactone® )
Spironolakton yüksek tansiyon tedavisinde kullanılır. Ancak bazı
sınırlı sayıda araştırmalarsa saç dökülmesini önlediği tespit
edilmiştir. Birincil olarak saç dökülmesi tedavisi için önerilen bir
ilaç değildir.

Azeleik Asit (Azelex®, Skinoren® )
Azelaik piyasada %20lik krem formunda bulunan ve sivilce tedavisinde
kullanılan bir ilaçtır. Yan etki olarak kıllanmayı artırdığı tespit
edildiğinden saç dökülmesi tedavisinde de kullanılmaya başlanmıştır. Yan
etki olarak deride döküntü, dermatit ve deri renginde açılma gibi aşırı
duyarlılık reaksiyonları gözlenmektedir.

Cimetidine (Tagamet® )
Cimetidine mide asit salgısını azalttığı için ülser tedavisinde kullanılır. Yan etki olarak kıllanmayı artırır.

Tretinoin (Retin-A® )
Tretinoin akne ve bazı başka cilt hastalıklarının tedavisinde
kullanılmaktadır. Bu endikasyonlarının yanında saçın damarsal ve
hücresel gelişmesini sağladığı için saçsızlık tedavisinde de
kullanılabilir.Yan etki olarak deri renginde değişiklik ve derinin ışığa
hassasiyetine neden olur.

Ketokonazol (Nizoral® )
Ketokonazol mantar enfeksiyonlarında kullanılan bir ilaçtır. Krem,
şampuan ve tablet formları vardır. Krem veya şampuan formlarını saça
herhangi bir etkisi yoktur. Tablet formunun ise testosteron üretimini
azaltıcı anti-androjen etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Aşırı kullanım
ve hassasiyet sonucu karaciğer yetmezliği yapabilir.

DIANE 35®
Bir doğum kontrol hapıdır. Vücutta kıllanma yapar. Kadınların vücudunda
az miktarda bulunan erkeklik hormonlarını bloke eder. Erkek tipi saç
dökülmesi olan kadınlarda bu ilaç kullanılabilir. Sarılık, migren,
kaşıntı gibi yan etkileri vardır.

Flutamide (Eulexin ®)
Prostat kanseri gibi bazı hastalıkların tedavisi için geliştirilmiş bir
ilaçtır. Hücrelerde androjen moleküllerinin bağlanmasını engeller.

Yılan Yağı
%40'ı yılan yağı olan ve doğal maddelerden yapılmış yılan yağı saç dökülen alana sürülür. 3 saat sonra yıkanır.

*DOĞAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Çinko
Çinko aynı zamanda çok etkili bir anti-androjen olan bir
vitamin-mineraldir. Çinko, B6 vitaminiyle birlikte kullanıldığında 5
alfa-redüktaz enzimini bloke ederek testosteronun DHT’ye dönüşmesini
engeller. Ne var ki çinkonun androgenetik saç dökülmesine karşı
etkinliğini ortaya koyan çok az sayıda araştırma mevcuttur.
Propecia gibi başka 5 alfa-redüktaz inhibitörleriyle
karşılaştırıldığında çinko çok daha güvenlidir, çünkü çinko vücudumuzda
zaten bulunmakta olan bir vitamindir ve yan etkisi yoktur.

Saw Palmetto
Cüce Amerikan hurması olarak da bilinen palmiye türü bir ağacın
meyvelerinden elde edilen özüt, tablet haline getirilmiştir.
Anti-androjen olarak bilinmektedir. Saç dökülmesi tedavisindeki
etkinliğini kanıtlamaya yönelik bir çalışma olmamasına rağmen, bilim
adamlarının önerileri doğrultusunda bu ilacın erkek tipi saç dökülmesi
tedavisinde etkili olabileceğini belirlenmiştir.

Radıx
Cinsiyet hormonlarının kanda taşınabilmesini sağlayan bir proteinin
aktivitesini ve testosteron bağlama özelliğini etkileyen bir bitki
türüdür. Saw palmetto’yla karşılaştıracak olursa, radix urticae ve onun
saç dökülmesi tedavisindeki yeri hakkında çok az olduğu bilgisine
varılmıştır.

B6 Vitamini
Çalışmalar çinko ile birlikte kullanılan B6 vitamininin testosteronun
ciltte DHT’ye dönüşmesini engellediğini göstermektedir. Bu nedenle bu
ikilinin akne ve androgenetik saç dökülmesi gibi androjenlere bağlı
durumların tedavisinde etkili olduğu söylenmektedir.

Balkabağı çekirdeği yağı
Amerika’da yetişen bir tür bal kabağı türü olan (Pumpkin) çekirdeğinden
çıkarılan yağ kullanılmaktadır. Anti-androjen etkiye sahiptir. Saç
dökülmesi tedavisinde kullanılır.

Yeşil Çay (Camelia Sinensis)
Japonya ve bazı Asya ülkelerinde oldukça boldur. Günlük kullanımı son
derece yaygındır. Yeşil çayın bir çok hastalığa iyi geldiği
bilinmektedir. Bu yüzden çok iyi araştırılmıştır.Yeşil çayın yağı
anti-androjenik etkiye sahip olduğunu öne sürmektedirler. Bu iddia
sayesinde, etkinliğini doğrudan ispatlayan hiçbir çalışma olmamasına
rağmen yeşil çay androgenetik saç dökülmesinin popüler tedavilerinden
biri haline geldi. Yeşil çay içeren bazı şampuanların saça ve deriye
faydalı olduğu söylenmektedir.

*CERRAHİ TEDAVİLER
Saçsızlık yüzyıllardır insanlığın önemli bir
sorunu olduğu için tıp biliminin ve dolayısıyla cerrahi tıp dalının
önemli bir uğraş alanı olmuştur. İlk saç nakli 1822 tarihinde Diefenbach
tarafından yapılmıştır. 1926 yılında Hunt Kelligen çok geniş olmaması
durumunda saçsız alanların arka arkaya yapılacak müdahalelerle
çıkartılması ve saçlı alanların bu bölgelere ilerletilmesi ile
düzeltilebileceğini bildirmiştir. 1931 yılına gelindiğinde Passot saçsız
alanın tedavisi için uzun dar tabanlı saçlı doku içeren transpozisyon
flepleri tanımlamıştır.1959 yılına gelindiğinde Orentreich kel alanları
panç greftlerle tedavi etmeye başlamış ve bu yöntem en sık kullanılan
saç nakli yöntemi olmuştur. 1964 yılında Vallis şerit greflerle panç
greftleri kombine etmiştir. 1965 yılında Fleming iki taraflı
frontotemporal olepsiyi üçgen şeklinde saçsız alanı çıkartarak rotasyon
fleplerini tanımlamıştır.1971 yılında ise Coiffman kare şeklinde skalp
grefleri devreye sokmuştur. 1984 yılına gelindiğinde goku genişletilerek
geniş skalp defektleri tedavi edilmeye başlanmıştır. Son yıllarda
mikrocerrahi yöntemleri kullanılmaya başlanmıştır. Daha önce kullanılan
yöntemler oldukça zor ve ağır operasyonlarken son yıllarda geliştirilen
yöntemlerle daha hafif, komplikasyon riski olmayan ve doğal görüntü
oluşturan teknikler ortaya koymuştur:

Kafa Derisi Gerdirme
Bu yöntem kafa derisindeki açık alanın küçültülmesi amacıyla uygulanır.
Tek başına uygulanan bir yöntem olmaktan çok, saç ekimi ameliyatından
önce kullanılan bir yöntemdir. Lokal aneztezi ile uygulanan bu yöntemde
tepe bölgesindeki açık alandan bir parça çıkarılır. Böylece açık alan
azalır. Açık alanı yeterince küçültebilmek için 3-5 ay aralarla bir kaç
defa tekrarlanmalıdır. Alan yeterince küçülünce kalan bölgeye saç ekimi
yapılır.

Kafa Derisi Esnetme / Çektirme
Ekspender yardımıyla saçlı bölgenin kafa derisi genişletilir. Daha
sonra açık alan çıkartılarak genişletilen saçlı bölge karşılıklı olarak
dikilir. Bu yöntemde kafa derisine yerleştirilen balonlar zaman zaman
belli aralıklarla şişirilir. Bu iştenmeyen bir görünüm oluşturabilir.

Flep Yöntemi
Bu yöntem ile dökülme olasılığı az olan bölgeden bir parçanın
kaldırılarak damar yapısı bozulmadan ve tamamen bağlantı koparılmadan
açık alana tranferi yapılır. Flepin damarlanması çok önemlidir gerekirse
dopler ile damarın yeri ve seyri tespit edilmelidir. Flep teknolojisi
Juri tarafından ilk defa 1981 yılında Tempero-Parieto-Oksipital bölgeden
alınan bir Flep ile uygulanmıştır. Genellikle 4cm eninde 25 cm
uzunluğundadır. Flepin dolaşımını superficial temporal damar sağlar.
Doğal olmayan bir görüntü ve dikiş izlerinin belirgin olması nedeniyle
çok kullanılan bir yöntem değildir.

Makrogrefting Yöntemi
Kafa derisinin arka bölgesinden alınan bütün flep 15-20 saç teli
bulunan makrofleplere bölünür ve açık bölgeye nakledilir. Doğal olmayan
bir sonuç ortaya çıktığından artık çok sık olarak kullanılmamaktadır.

*CERRAHİ OLMAYAN TEDAVİLER


A. Cerrahi Olmayan Saç Ekleme Yöntemleri
Cerrahi olmayan saç ekleme yöntemleri farklı adlar alabilir: peruk,
tepe saçı, saç eklentisi, saç protezi, saç dokuması, saç sistemleri vs.
Bu malzemeleri varolan saçlara ya da kafa derisine tutturmak için
kullanılar çeşitli yöntemler mevcuttur:
1. Varolan Saça Ekleme:
Eklenecek saç malzemesinin varolan saçlara sıkıca bağlanması esasına
dayanan tekniğe genel olarak saç dokuması denir. Kişinin kendi saçı
uzamaya devam ettiğinden ekleme saç birinci hafta sonunda gevşemeye
başlar. Dolayısıyla bu tür peruklar altı-sekiz haftada bir yeniden
sıkılaştırılmalıdır.
2. Deriye Yapıştırma: Saç sistemi
kafa derisine iki taraflı bantlar veya özel yapıştırıcılar yardımıyla
yapıştırılabilir. Bu tekniğin temel problemi peruğun kolayca çıkabilmesi
ve sosyal açıdan can sıkıcı durumlara yol açabilmesidir. Ekleme saç
sistemleri kullanılırken hijyene çok dikkat edilmelidir

B. Yapay Saç Telleri ve Sew-On'lar
Bu iki yöntem, yol açtıkları ciddi komplikasyonlar ve taşıdıkları
riskler nedeniyle cerrahi olmayan diğer saç ekleme yöntemlerinden
ayrılırlar. Sew-On olarak anlandırılan sistem peruğun saçsız deriye
cerrahi dikişle tutturulmasından ibarettir. Bu yöntem A.B.D.’de ve pek
çok gelişmiş ülkede yasaklanmıstır. Çünkü kafa derisine uygulanan
cerrahi dikişlerin deride kronik enfeksiyona ve abselere yol açma riski
çok yüksektir.Yapay saç telleri de benzer riskler taşıdığından,
A.B.D.’de yasaklanmıştır. Bu yöntem demetler halindeki yapay saç
tellerinin saçsız kafa derisine ekilmesini içerir. Bu saç tellerinin
deri seviyesinde kırıldığı ve çok sık kronik enfeksiyonlara yol açtığı
görülmüştür.

C. Saç Seyrelmesini Kamufule Eden Kozmetik Yöntemler
Saç kesme stili: Kısa saçlar daha gür görünür.
Saçı açık bir renge boyamak: deri ile saç arasindaki kontrastı azaltır.
Sprey, krem veya toz: sprey, krem veya toz halinde satılan bazı kozmetik
ürünler saçın altındaki deriyi boyayarak, saçla arasındaki kontrastı
azaltmaktadirlar.

D. Peruk, Protez ve Suni Saç
Uygulama, Teşhis ve Açık Alanın Belirlenmesi:
1. Mevcut dökülen alan ve dökülmesi muhtemel alanın kalıp halinde krokisinin alınması.
2. Uygulanacak sisteme göre protez tipinin belirlenmesi
3. Saç örneği ve kalınlık analizi yapılması
4. İstenilen yada olması arzulanan kullanma şeklinin belirlenmesi
Saç protez sistemi yukarıdaki şartlar göz önüne alınarak yaklaşık 5 ile 6
hafta zarfında hazırlanan saç protezi 1-1,5 saatte açık alına
yerleştirilir. Saçsızlığa çare olarak görüne bir diğer yöntem olan peruk
ve protez; saçların uzun ve yorucu bie bakım gerektirmesi, her bakım
sonrası mevcut olan saçların zarar görmesi ve bu bakımların ömür bozu
yapılması gerekliliği, protezin belli bir süreden sonra tekrar
yenilenmesi zorunluluğu, cildin hava temasının kesilmesi yada azalması
sonucu oksijensiz kalması, saçlı derinin temizlik işlemlerinin
yapılamaması, protezlerde kullanılan yapışkan türevindeki madderlerin
cilde verdiği zarar, cildin enfeksiyon kapme riski ve suni saçlarda ise
vücudun bu yabancı maddeye gösterdiği reaksiyon sonucu suni saçların
tamamının döküleceği ve enfeksiyon riskleri bu yöntemlerin kalıcı bir
çözüm olmadığını ispatladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» alternatif tedavi yöntemleri
» Hastalıklar, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
» Boğaz Ağrısı ve Tedavi Yöntemleri
» Pr Artırma Yöntemleri
» E-okul Giriş Yöntemleri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paylaşım Türkiye :: Sağlık Bilgisi :: Alternatif Tedavi-
Buraya geçin: