suskun bir yiğidin esintisiyim
dökülen gözyaşlarımı ellerimle tutuyorum
baksana
aşk sahnesinin Züleyha'sı
susuz kuyunun asırlık esiri Yusuf'um
akan yaşlardan kuyu yaptım sana
gel güzelliğinin kölesi olsun
açarım ellerimi arş'a
bir yudum sen diye inlerim
gel bu günahım da senin olsun
"gittiğin yol seni geri getirmesini de bilsin"
yüreğimde büyüyen sevdam var
tenimde izi silinmiş yalnızlık
gölgemde sicili bozulmuş suretin
bendeki seni tarih bile silemez yar
karanlığın bağrında fayda etmedi döktüğüm yaşlar
bütün aydınlıkları adınla yamadım yine olmadı
adına açılan yaralarımı acınla kapatma
yokluğun kadar özlerim seni ey yar
rüzgardan kalma saçların
mahzun şekilde derin derin eserken içime
özlüyorum
yağmur'un acıtan yanlarını...
taşlara yazılan adın
bir rüzgar yangınıdır sözlerin
gel yazdığım şiirlerde ağla
bitiremediğim dizelerin sonun üç nokta koyuyorum
gel doldur boşlukları
kurtulsunlar yüklediğim anlamlardan...
bir ağacın dalı kadar zamansız dökülüyorum
gel yeniden canlandır yitirdiğim günlerimi
şarkılardır sesimi duyuran
siyah kadını beyaz yapan
sevgilim;beklentilerime özlem kattın
yetmedi mi ettiğim duaların limiti?
gözler açılınca aydınlığa geride gözlerimi tutan toprak kalır
unutma ey yar
hiç uyumayan şehirde her an sana uyanıyorum!