Paylaşım Türkiye
ÜZEYİR YAŞARIN MAKALELERİ 212
Paylaşım Türkiye
ÜZEYİR YAŞARIN MAKALELERİ 212
Paylaşım Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


paylaşım forumu, site ekle, site tanıt, dizin
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlSite ekleGiriş yap

 

 ÜZEYİR YAŞARIN MAKALELERİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
matrix_03
*******.
matrix_03


uyarı yok
Ikizler At
Mesaj Sayısı : 459
Doğum tarihi : 11/06/90
Kayıt tarihi : 12/04/09
Yaş : 33
Nerden : :::...ANKARA...:::
Sitemizi kim tavsiye etti : ..&amp

ÜZEYİR YAŞARIN MAKALELERİ Empty
MesajKonu: ÜZEYİR YAŞARIN MAKALELERİ   ÜZEYİR YAŞARIN MAKALELERİ EmptySalı 12 Mayıs - 0:44

üzeyir yaşar Kimdir?
herkesin ayrı bir hayat gerçkleri vardır ve her hayat gerçeği farklı bir tecrübedir ve asla hayat bir hikaye değildir.hayat gerçeklerin merkez noktasıdır. sakın ha kimse hayatını bir hikaye olarak görmesin hikayeler her zaman gelip geçicidir ama hayat on yılda geçse hiç bir zaman geçici değildir. hayatta yaşadıkların yıllar boyu attığın adımların temelidir ve temeller hiç bir zaman geçici olamaz ve onlar asla hikaye olarak kalamaz...



__________________________________________________________________________________________















window.google_render_ad();







window.google_render_ad();


ÜZEYİR YAŞARIN MAKALELERİ Tn_H1u03756Küresel ısınma artık her zaman duyduğumuz ve duymaya da devam edeceğimiz bir kelime. Hayatımızın her alanında ve yaşamımızın her döneminde hep karşımızda olacak. Hatta beklide bu kelimeyle ölüp gideceğiz. Bilim adamları, akademisyenler yıllardır dünyaya haykırıyorlar sonumuz geliyor artık küresel ısınmaya bir çözüm bulun ve bu tehlikenin önüne geçin diye. Devletler bu tehlike için bazı projeler geliştirmekte ve hayata geçirmeye devam etmektedirler. Fakat küresel ısınma için en büyük duyarlılığı insanların göstermesi gerekmektedir. İnsanlar gerçek anlamda küresel ısınmanın farkında değiller hatta küresel ısınmanın tanımının ne olduğunu bile tam anlamıyla bilmemektedirler. Birileri küresel ısınmanın önüne geçmek için yapılabilecekleri açıklıyorlar fakat hala duyarsızlık ve ilgisizliğimiz bu konuda devam ediyor. Bu tehlikenin önüne geçebilmek için hiçbir mücadele sergilemiyoruz. Çünkü toplumumuz bu konuda tam anlamıyla bilgilendirilmiyor. Toplumun anlayacağı bir şekilde açıklanmıyor bu tehlike. Küresel ısınmayla sulak alanlarımız yok oluyor ve elbette ki Beyşehir Gölü de günden güne kaybolup gidiyor. Bizlerde kuruyan gölümüzü sadece seyretmekle yetiniyoruz. Çözümler bulunmazsa, insanlar mücadele sergilemedikçe bu göl kaybolup gidecek. Sonra da Akşehir de olduğu gibi keşke bir şeyler yapabilseydik diyeceğiz. Geçtiğimiz günlerde ulusal bir kanalda Akşehir Gölüyle ilgili bir program izledim. Akşehir insanlarına sunucu soruyor kürsel ısınma nedir diye ama ne yazık ki cevap alamıyor. İnsanlar her gün duyduğu kelimenin ne anlama geldiğini ne yazık ki bilmiyor. Daha sonra sunucu bir çiftçiye şimdi göl kurumamış olsaydı, gölün kurumaması için neler yapardın diye bir soru sordu. Çiftçini cevabı ise kesinlikle hayvanları gölde sulamazdım oluyor. İşte gölleri kurmuş bir bataklık halini almış Akşehirli bir çiftçinin keşkeler içerisinde ki bir cevabı. Yani ellerinde ki gölün değerini göl elden gittikten sonra daha iyi anlamaya başlamışlar. Şimdi bu durum bizim içinde geçerli eğer bizlerde gölümüz için herhangi bir çaba harcamazsak daha sonra keşke bir şeyler yapabilseydik diye dövüneceğiz. O yüzden toplum olarak üzerimize düşen görevleri yapmamız gerekiyor ve küresel ısınma sonucunda dünyada oluşabilecek tehlikenin önüne geçmemiz gerekiyor. Hani son zamanlarda moda olan bir reklam kampanyası var genelde internet ve gazetelerde yayınlanıyor: “Tehlikenin farkında mısın? Cumhuriyetine sahip çık” ve “Tehlikenin farkında mısın? Demokrasine sahip çık” bu iki reklam iki karşıt görüşün ülke yönetimi için hazırladıkları reklamlar. Ama bilmiyorlar ki yakın bir tarihte yönetebilecekleri bir ülkenin olmayacağını. Küresel ısınma artık küresel ısırma halini aldı her geçen gün bu tehlike etrafımız sarıyor önümüzdeki yıllarda bunun en acı örneklerini göreceğiz ta ki bu tehlike için bir çözüm bulunmazsa ve toplum olarak bizler üzerimize düşen görevleri yerine getirmezsek.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.xxxkod.tr.gg
matrix_03
*******.
matrix_03


uyarı yok
Ikizler At
Mesaj Sayısı : 459
Doğum tarihi : 11/06/90
Kayıt tarihi : 12/04/09
Yaş : 33
Nerden : :::...ANKARA...:::
Sitemizi kim tavsiye etti : ..&amp

ÜZEYİR YAŞARIN MAKALELERİ Empty
MesajKonu: Geri: ÜZEYİR YAŞARIN MAKALELERİ   ÜZEYİR YAŞARIN MAKALELERİ EmptySalı 12 Mayıs - 0:46

Strateji kelimesi hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olarak yaşamımızda yerini almış görünüyor. Son zamanların popüler anlayışı strateji belirlemek ve uygulamak olmuştur. Herkes iş yaşamında, politikada, siyasette yani her dalda belli stratejiler oluşturarak yollarına devam etmektedirler. Artık stratejisi olmayan ülkeler dünya çapında boğulmakta ve stratejisiz şirketler sektörlerinde eriyip gitmektedirler. Bu anlayışla kurumlar, şirketler ve ülkeler büyük stratejiler belirlemek için mücadele vermektedirler. Olması gerenken de zaten budur. Çünkü stratejisi olmayanlar hayata 1-0 yenik başlamaktadırlar ve strateji sahibi olmak hayat boyu atılacak adımlarda her daim başarıyı daha da yakın hale getirmektedir. Aslında şirketleri ve ülke yönetimlerinin yanı sıra insanların da strateji sahibi olmaları gerekmektedir. Çünkü belirlenen hedefler stratejilerle daha kolay ve başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilir. Fakat strateji belirlerken dikkat etmemiz gereken belli noktalar ve cevaplamamız gereken sorular vardır. Strateji nedir? Stratejik düşünmek nedir? Stratejilere neden ihtiyaç duyarız? Strateji nasıl uygulanmalıdır? Stratejik kararlar neler olabilir? Strateji nelerle ilgilidir? Gibi soruları cevaplayarak sağlıklı stratejiler oluşturabiliriz. Stratejiler hedeflere dayanır. Yani hedeflere göre stratejiler belirlenir ve bu stratejilere göre de taktikler geliştirilir. Peki hedefler nasıl oluşturulur? Hedefler vizyon ve misyonlara göre şekillenir. Yani bireyin vizyon ve misyonu hedefin belirlenmesinde bir nevi temel oluşturur. O halde vizyon ve misyonun ne olduğunu anlamak gerekmektedir. Eğer kişiler vizyon ve misyonunu belirli hale getiremezse hedefini ortaya koyamaz ve bu hedefe uygun stratejileri belirleyemez yani daha başlamadan başarısızlığı kabullenir. O halde vizyon ve misyon sahibi hedefleri olan insanlar her zaman strateji sahibi olmalıdırlar. Ve artık hayatımızın her aşamasında başarılı olmak ve ayakta kalabilmek için belli stratejilere sahip olmamız mecburi hale gelmiştir. Büyük şirketler, küçük şirketler, esnaf, siyasetçi… Yani tüm bireyler başarı ve kazanmak için stratejilerini belirlemelidirler ve bunu yaparken de profesyonel olmalıdırlar hatta strateji uzmanlarından destek almalıdırlar. Çünkü hayat çok acımasız bir anda herkesi harcayabiliyor ve artık teknoloji gelişiyor, toplumlar gelişiyor rekabet artıyor ve bu döngü içerisinde bir anda kaybolup gidiyorsun o nedenledir ki hayatının acımasız yüzüne karşı en büyük savunmalarımızdan biri stratejilerimizdir. Haluk Ünaldı kobi efor dergisinde ki bir yazısında stratejinin ne olup ne olmadığı şu şekilde anlatmış;

Strateji, başarılı olanı taklit etmek değil, farklı olanı yaratmaktır...

Strateji, bir planlama süreci değil, yaratma sürecidir...

Strateji, geleceğe dönük öngörüler yapmak değil, sağlıklı öngörüler doğrultusunda geleceği yönlendirebilmektir...

Strateji, değişime kolaylıkla adapte olabilecek beceriyi geliştirmek değil, değişime liderlik etmektir...

Strateji, bir yarışta en başarılı olmak üzere performansı arttıracak teknikleri geliştirmek değil, kolaylıkla birinci olunabilecek yarışı seçmektir...

Strateji, becerilerimize bağlı olarak girebileceğimiz en iyi üniversiteyi seçmek değil, vizyonumuza uygun üniversiteye girebilmemizi sağlayacak beceriyi geliştirebilmektir...

Strateji, sevdiğimizin bize sadık kalması için yöntemler bulabilmek değil, aynı yöntemleri bizim için bulmak üzere onun gece gündüz düşünmesini sağlayacak ortamı yaratmaktır...

Strateji, rakip baskısı altında kalındığında bu baskıdan kurtulacak teknikleri geliştirmek değil, rakibin üzerinde sürekli olarak baskı kurabilecek yöntemleri bulmaktır...

Strateji, bir şirketin kriz ortamında hayatta kalmasını sağlayacak şartları bulmak değil, aynı kriz ortamında rakipler yok olurken, karını ikiye katlayabilecek yöntemi bulmaktır...

Strateji, çok yoğun bir rekabet ortamında rakiplerden daha başarılı olacak pazarlama yöntemlerini bulmak değil, hiç rekabetin olmadığı bir pazar bulmaktır...

Strateji, Türkiye’nin turizm gelirlerini yüzde 5-10 arttırmak değil, hiç ülke dışına çıkmamış ve çıkmayı da düşünmeyen yabancıları Türkiye’ye getirebilecek ortamı hazırlamaktır...

Strateji, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne 10 sene sonra nasıl girebileceği konusunda fikir üretmek değil, Avrupa Birliği’nin temsilcilerinin Türkiye’yi birliğe katılmaya ikna etmek üzere, Ankara’da karargâh kurmalarını sağlayabilecek yöntemi bulmaktır...

Strateji, her ne olursa olsun farklı birşeyler yaratmak değil, vizyonumuz, misyonumuz ve ilkelerle uyumlu olarak seçilmiş değerlerimize sadık kalmak üzere başarılı olmaktır.

Unutulmamalıdır ki, hayat, elimizde hangi kartlar olduğu değil, elimizdeki kartları nasıl oynadığımızdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.xxxkod.tr.gg
 
ÜZEYİR YAŞARIN MAKALELERİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ukash Makaleleri
» Psikoloji makaleleri - Psikolojidergisi.com
» Bilgilendirici Sağlık Makaleleri Sitesi
» Finans ve ekonomi makaleleri Ekonomioku.com adresinde
» Öğretici hukuk makaleleri bu platformda kendine yer bulmuştur

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paylaşım Türkiye :: Genel Kültür :: Makaleler & Şiirler-
Buraya geçin: