Paylaşım Türkiye
Şeytanın Deşifresi-II 212
Paylaşım Türkiye
Şeytanın Deşifresi-II 212
Paylaşım Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


paylaşım forumu, site ekle, site tanıt, dizin
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlSite ekleGiriş yap

 

 Şeytanın Deşifresi-II

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
hacker
Moderatör
Moderatör
hacker


uyarı yok
Mesaj Sayısı : 794
Kayıt tarihi : 10/03/10

Şeytanın Deşifresi-II Empty
MesajKonu: Şeytanın Deşifresi-II   Şeytanın Deşifresi-II EmptyCuma 20 Ağus. - 16:35

Yüce Allah, Kur’an’da "... Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına gizli-çağrılarda bulunurlar. " (Enam Suresi, 121) ayetiyle, şeytanın insanlara yaklaşmak için kendi taraftarlarını ve dostlarını kullanacağını bildirir. Bu bilgi şeytanın tek başına hareket eden bir güç olmadığını gösterir. Allah Kur’an’ın "Böylece her peygambere, insan ve cin şeytanlarından bir düşman kıldık. Onlardan bazısı bazısını aldatmak için yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi bunu yapmazlardı. Öyleyse onları yalan olarak düzmekte olduklarıyla baş başa bırak. " (Enam Suresi, 112) ayetiyle ‘ins ve cin şeytanların’ varlığına dikkat çeker.

Şeytan, olmadık kuruntularla meşgul ederek insanların akıllarını karıştırmaya ve sağlıklı düşünmelerini engellemeye çalışırken, kendi dostları, kardeşleri ve itaatli askerlerinden oluşturduğu organize ordusunu kullanır.

Bu kimseler de şeytanın sinsi karakterine sahip olurlar ve insanların kalplerine kuşku vererek onları Allah’ın dosdoğru yolundan uzaklaştırmaya çalışırlar.

Şeytan, hedefleri doğrultusunda yönlendirdiği bu kişiler aracılığıyla büyük insan kitlelerine ulaşır, insanlara telkin etmek istediği sözleri onlara söyletir ve güç kazanır. Böylece insanları sessizce, sinsice ve sezdirmeden, kendi engebeli yoluna çağırır. Bu kimseler şeytanın verdiği buyruklara itaat ederek, çevrelerindeki insanları da şeytanın ordusunun erleri yapmaya çalışırlar.

Kur’an’daki ”…Allah’ı bırakıp şeytanları veli edinmişlerdi. Ve gerçekten onları doğru yolda saymaktadırlar. (Araf Suresi, 30) ifadesiyle doğru yolda zannettikleri şeytanların ahlakını benimseyen insanlar, yavaş yavaş birer ‘ins şeytan’ haline gelirler. Böylece şeytanın, inançlarını tebliğ edecek binlerce ağzı, bedeni ve insanları doğru yoldan saptıracak binlerce askeri olmuş olur.

Şeytanın kumandası altındaki bu kişiler, vicdanlarının doğruyu fısıldayan sesini de duymazdan gelir, ne denli azap dolu bir sona doğru sürüklendiklerini göremez, yaşamları boyunca şeytanın hizmetkarı olurlar. Akıllarını, vicdanlarını, düşüncelerini, her şeylerini şeytan tutsak almıştır. Şeytanın fısıldadıklarının, kendi düşünceleri olduğunu zanneden bu insanlar, hiç duraksamadan aldıkları buyruklarını uygularlar. Zamanla şeytanın fikirlerini benimser, tamamen onun diliyle konuşurlar.

Kusursuz yaratılmış bir imtihan ortamı olan dünyada, iman eden ya da etmeyen herkes imtihana tabidir. Bu nedenle, şeytan bütün insanları etkilemeye çalışır. İmanı gereği gibi yaşamayan insanlar, Allah’a tam teslim olmamaları ve Allah korkusunu içlerinde hissedememeleri nedeniyle şeytanın fısıltılarını dinlerler.

Bu kişiler, şeytanın kendilerine büyük zararlar verebileceğini bildikleri halde, ondan yeterince sakınmazlar. Sonuç olarak ortaya, bir yandan ibadetlerini yerine getiren bir yandan da davranışlarıyla şeytanın sözcülüğünü yapan kimseler çıkar. Ancak ne ilginçtir ki bu kimseler, yaptıkları hatalara kendileri şahitken, şeytandan ve kötülükten dikkatle uzak duran ve Kur’an ahlakıyla yaşayan kimseler olduklarını iddia ederler:

Gerçekten bunlar (bu şeytanlar), onları yoldan alıkoyarlar; onlar ise, kendilerinin gerçekten hidayette olduklarını sanırlar. (Zuhruf Suresi, 37)

Şeytan, bu kimselere yaptıkları iyiliklerin yeterli olduğunu ve gizlice yaşadıkları kötülükleri ise önemsememeleri yönünde telkinlerde bulunarak, onları din ahlakından uzaklaştırmaya çalışır. Kur’an ahlakının sadece bir kısmını uygulamak ve din dışı farklı bir karakter geliştirmek, insanı sonsuz azaba sürükleyebilir. Tek doğru yol vardır; o yol Allah’ın Kuran’da tarif ettiği dosdoğru yoldur, Bu, Allah’ın hoşnut olacağı, kişiye cenneti kazandıracak, onu cehennemden uzaklaştıracak olan yoldur.

…Allah bizi hidayete erdirdikten sonra, şeytanların ayartarak yerde şaşkınca bıraktıkları, arkadaşlarının da: "Doğru yola, bize gel" diye kendisini çağırdığı kimse gibi topuklarımız üzerinde gerisin geri mi döndürülelim?" De ki: "Hiç şüphesiz Allah’ın yolu, asıl yoldur. Ve biz alemlerin Rabbine (kendimizi) teslim etmekle emrolunduk. " (En’am Suresi, 71)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Şeytanın Deşifresi-II
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Şeytanın Deşifresi-III
» Şeytanın Deşifresi-I
» Şeytanın malı
» Şeytanın pisliği
» Şeytanın hileleri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paylaşım Türkiye :: Din Kültürü :: Diğer Konular-
Buraya geçin: