Ahtapot Paul, dünya kupasında maçları doğru tahmin etmesi ile tanındı. Arka arkaya sekiz maç bilen bu ahtapot tüm dünyanın ilgisini çekti. İnananından materyalistine herkes Ahtapot Paul`ün tahmin gücüne hayran kaldı. Paul`ün ne yaptığına kısaca bakalım. Bir maçı doğru bilme ihtimali 1/2`dir. İki maçı 1/2 x 1/2 yani 1/4`tür. 8 maçı doğru tahmin etme ihtimali ise 1/2 x 1/2 x 1/2 x 1/2 x 1/2 x 1/2 x 1/2 x 1/2= 1/256`dır. Yani Ahtapot Paul, 256`da bir ihtimali gerçekleştirmiştir. Gerçekten de büyük bir başarı.
Şimdi başka bir hesaba dönelim. Bir proteinin amino asit denen parçacıklardan oluştuğunu lisede öğrenmiştik. Ancak bir protein, herhangi tür amino asidin arka arkaya gelmesi ile oluşamaz. 20 tür amino asitten her seferinde doğru amino asit gelmezse protein oluşamaz. Şöyle düşünelim. Bir turnuvada 20 tane takım var. Ve bir tanesi dünya şampiyonu olacak. Ahtapot Paul bu yirmi takımdan (yani amino asitten) doğru olanı seçecek ve şampiyonu bilecektir. Böylece bir amino ait yerini alacaktır. Ama durun, basit bir proteinin oluşması için Paul arka arkaya 80 tane turnuvanın şampiyonunu her seferinde doğru tahmin etmeli. 79 turnuvanın şampiyonunu bilse ve bir tane ıskalasa protein oluşamaz. Ne dersiniz, Paul böyle bir başarı elde etse onun doğaüstü güçleri olduğundan emin olmaz mıyız?
Peki 8 maç kazanan Ahtapotu yere göğe sığdıramayan insanlar, 80 turnuvanın kazananını tahmin etmeyi neden önemsiz görürler? Üstelik burada bahsettiğimiz sadece bir proteinin oluşumudur. Vücudumuzda milyarlarca protein olduğunu göz önünde bulundurursak manzara daha da inanılmaz hale gelecektir.
