Yaşlı bir adam, Selçuklu Veziri Nizâmü’l Mülk’ün huzuruna girmek istedi. Nizâmü’l Mülk, ihtiyacını sordu. Adam,
- Ben, Allâh Rasûlünün (s.a.v.) elçisiyim. Sultan Melikşah’la görüşeceğim.” diye cevap verdi. Nizâmü’l Mülk “bu sözün izâhını” istedi.
İhtiyar adam
- Eğer beni onun huzuruna çıkarırsanız mesajımı ileteceğim. Aksi halde onu görene ve bende olan şeyi ona nakledene kadar bekleyeceğim, dedi.
Nizâmü’l Mülk, Sultanın yanına çıktı ve ihtiyarın söylediklerini nakletti. İhtiyar adam huzura alınınca Sultan’a şöyle dedi:
- Birçok kızım var; ancak fakir olduğumdan evlilikleri için gereken çeyizi temin etme imkânına sahip değilim. Bu yüzden her gece Allâhu Teâlâ’ya dua edip bana kızlarımın çeyizini hazırlayacak imkânı ihsan etmesini istedim. Filan ayın cuma gecesi, yine onlar için yardım dileyerek uyudum.
Rüyâmda Allâh’ın Rasûlünü (s.a.v.) gördüm. Bana şöyle dedi:
-Kızının çeyizinde gerekli şeyleri ihsan etmesi için her gece Allâhu Teâlâ’ya yalvaran sen misin?” “Evet yâ Rasûlallâh!” dedim. Bana Sultan Melikşah’ın adını verdi. “Ona git, Allâh’ın Rasûlünün (s.a.v.) kendisinden kızların için gerekli çeyizi satın almasını istediğini söyle.” dedi. Ben “Ey Allâh’ın Rasûlü, benden bir işâret isterse ona ne diyeceğim?” diye sordum. O da.
- Ona işaret olarak her gece yatmadan önce Tebâreke sûresini okuduğunu söyle, dedi.
Sultan Melikşah bunu işitince,
- Bu doğru bir işâret, zîrâ bunu Allâhu Teâlâ’dan başka kimse bilmiyor. Hocam bana her gece yatmadan önce bunu okumamı emretmişti. Ben buna hep devam ettim.” dedi. İhtiyara, kızlarının çeyizi için gerekli her şeyin verilmesini emretti. Ayrıca ihtiyara hediyeler verdi.
______________________________________________