Paylaşım Türkiye
Hayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi 212
Paylaşım Türkiye
Hayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi 212
Paylaşım Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


paylaşım forumu, site ekle, site tanıt, dizin
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlSite ekleGiriş yap

 

 Hayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
haso
Yetkingrafiker
haso


BANLANDI
Mesaj Sayısı : 2099
Kayıt tarihi : 02/08/10

Kişi sayfası
Altın Altın: 0
Para Para: 0

Hayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi Empty
MesajKonu: Hayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi   Hayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi EmptySalı 10 Ağus. - 2:35

Hayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi Reputation_posHayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi Reputation_posHayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi Reputation_posHayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi Reputation_posHayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi Reputation_posHayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi Reputation_highposHayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi Reputation_highposHayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi Reputation_highposHayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi Reputation_highposHayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi Reputation_highposHayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi Reputation_highpos

Hayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi
google_protectAndRun("ads_core.google_render_ad", google_handleError, google_render_ad); Hayatınızdaki
“zor” insanlar ile yaşarken, sürekli her an patlayacak bir mayın
tarlasında yürür gibi hissedersiniz. Yaşamak bazen öyle zor bir hale
gelirki, onları memnun etmenin, onları anlamanın, onları sevmenin yada
tolere etmenin imkansız olduğuna inanırsınız fakat bir türlü onlardan
kopamazsınız. Yaşamınızda ki bu zor insan anneniz yada babanız gibi
bakımınızı üstlenmiş biri ise, büyüme sürecinde sizin kendiniz ile
ilgili düşüncelerinize ve duygularınıza büyük etkileri olmuş olabilir.

Herkes zaman zaman zor olabilir fakat bahsettiğimiz kişiler, çeşitli
duygusal problemleri (kişilik bozuklukları, stres bağlantılı sorunlar,
anksiyete sorunları vb) olan insanlardır. Duygusal sorunların, sadece
hastalığın sahibine değil aynı zamanda çevresinde bulunan insanlara da
büyük etkileri vardır. Bu kişiler zeki, eğlenceli, yaratıcı, empatik,
keyifli olabilirler ama genede “yaşanması zor” insanlardır. Oldukça
hassas ve alıngan olabilirler, kendi duygularını anlamakta ve
duygularını kontrol etmekte zorlanabilirler. Bu durumda olan kişiler
kendilerini iyi hissetmek için çeşitli savunma mekanizmaları kullanmaya
başlayabilir ve bu nedenle birlikte yaşadığı diğer insanlara sıkıntılı
anlar yaşatabilirler.

Küçük bir çocukken yetersiz olduğunuzu, ailenizi hayal kırıklığına
uğrattığınızı, hiç bir şeyi doğru yapamadığınızı, hep hatalı olduğunuzu,
ne yaparsanız yapın annenizi yada babanızı asla memnun edemediğinizi
düşündünüz mü? Ailenizin mutluluğundan kendinizi sorumlu hissettiniz mi?
Mutlu olduğunuz zaman suçluluk duygusu yaşadınız mı? Öylede suçlu,
böylede suçlu olduğunuzu, ne söyleseniz yada yapsanız hep hatalı
oldunuza inandınız mı? Yapmadığınız şeyler için suçlandınız mı? Manipüle
edildiğinizi hissettiniz mi? Bir an takdir edilip ardından suçlandınız
mı? Annenizin yada babanızın davranışları ve tepkileri mantıklı
gelmediği için kendinizi “çıldırıyormuş” gibi hissettiniz mi? Bir
şeyleri yanlış anladığınız yada hatırladığınızı düşünüp kendi iç
güdülerinizi, yargılarınızı yada hafızanızı sorguladınız mı? Aileniz ile
yaşayacaklarınızı önceden kestiremediğiniz için hep kendinizi savunmada
hissettiniz mi? Bütün bunlar sizde bir sorun olduğuna işaret gibi
görünebilir yada delirdiğinizi hissedebilirsiniz. Aslında deliriyormuş
gibi hissetmenize yol açan içinde yetiştiğiniz yaşam koşullarıdır ve
Borderline Kişilik Bozukluğuna sahip yada bu hastalığın belirtilerini
taşıyan bir ebeveyn tarafından yetiştirilmiş olma ihtimaliniz yüksektir.


Hiç kimse ailesini seçmez. Ve bir kere bu dünyaya geldikten sonra,
küçük bir çocuk olarak aileniz ile ilişkilerinizi sonlandırabilecek bir
pozisyonunuz olmaz. Hatta aşırı derecede onlara ihtiyaç duyarsınız –
barınak ve yiyecek için, eğitiminiz için, toplum içinde yolunuzu bulmak
için, bakımınız için, ilgi ve şefkat için, ve koşulsuz sevgi için.
Sizde hiçbir sorun yada eksiklik olmamasına rağmen duygusal sorunu olan
bir ebeveyn ne yazıkki bütün bu ihtiyaçlarınıza tutarlı olarak cevap
veremeyebilir. Aynı şekilde anneniz yada babanız sağlıklı bir yetişme
koşullarına sahip olmamış ve kendi ihtiyaçları asla temin edilmemiş
olabilir. Bu nedenle küçücük bir çocuk olmanıza rağmen, sizi kendi
ihtiyaçlarını sağlamaya, bakımını yapmaya ve duygusal destek vermeye
yönlendirmiş olabilir.


Aşağıdakiler size tanıdık geliyor mu?


Aşağıdakilerden hangisi büyürken anneniz/babanız ile yaşadıklarınıza benziyor.


_____ Anneniz/babanız sürekli, fiziksel özellikleriniz, zekanız,
aklınız, alışkanlıklarınız yada diğer kişisel özellikleriniz konusunda
bazen acımasızlaşan, şakalar yaptı


_____ Geçmişte yaşanan olayları ve konuşmaları ailenizin anlattığından daha farklı şekilde hatırlıyorsunuz.


_____ Anneniz/babanız sizinle özel sırlarını, hatta uygun olmayan
detayları sizinle paylaştı ve sırrını saklamanızı yada onun tarafında
yer almanızı bekledi.


_____ Size bir çocuk gibi değil, küçük bir yetişkin gibi davranıldı,
annenizin/babanızın üstlenmesi gereken görevler sürekli size verildi,
örneğin duygusal olarak ailenizi desteklemek, onları rahatlatmak,
cesaret vermek, sürekli yemek pişirmek, temizlik yapmak, küçük
kardeşlere bakmak gibi.


_____ Duygularınız kritize edildi, göz ardı edildi, önemi-değeri olmadığı hissettirildi.


_____ Öfke gibi güçlü duyguları ifade etmeniz yasaklandı yada engellendi.


_____ Annenizden yada babanızdan fiziksel yada duygusal olarak fazla
sevgi almadınız. Büyürken ender olarak kucaklandınız, öpüldünüz, yada
sevildiğinizi duydunuz.


_____ Büyürken aileniz tarafından genelde çok yüksek, hatta ulaşılması
imkansız standartlarda tuttuldunuz. Çoğu kez bu standartlar o kadar
hızlı değişti ki sizden ne beklendiğini anlamakta güçlük çektiniz.


_____ Dış görünümünüz yada davranışlarınız konusunda karışık mesajlar gönderildi


_____ Kendi fikir ve görüşlerinizi geliştirmek için araştırma yapmanız,
tecrübe etmeniz yada keşif yapmanız aileniz tarafından desteklenmedi.


_____ Özel hayatınıza ve size ait özel eşyalarınıza saygı gösterilmedi.



Büyürken nasıl hissettiniz?


_____korkmuş

_____kafası karışmış
_____öfkeli
_____suçlu
_____sorumlu
_____yaşıtlarınızdan çok daha yaşlı
_____ilgisiz ve kayıtsız
_____görünmez
_____sevgiyi haketmeyen

Şimdi bir yetişkin olarak nasıl hissediyorsunuz?


_____Mutlu olamadığınız, kötü muamele gördüğünüz yada sağlıksız ilişkiler içindesiniz

_____Başkalarına güvenmiyor ve savunma kalkanlarınızı asla indiremiyorsunuz
_____Ailenizden ve arkadaşlarınız dahil tüm insanlardan hep en kötüyü bekliyorsunuz.
_____Başkalarının ruh hali, duyguları yada davranışları için kendinizi sorumlu hissediyorsunuz.
_____Başkalarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarınızın önüne koyuyorsunuz.
_____Ne istediğinizi bulmakta güçlük çekiyorsunuz
_____Kendi duygularınıza ve tepkilerinize güvenemiyorsunuz
_____Başarılarınız karşında kendinizi rahatsız hissediyorsunuz yada basitçe yaşamdan keyif almayı başaramıyorsunuz.
_____Yeni durumlarda yada sosyal ortamlarda fazlasıyla huzursuz hissediyorsunuz
_____Her alanda ama özellikle ilişkilerde risk almaktan korkuyorsunuz.
_____Kendinizi neredeyse mükemel olmak için zorluyorsunuz
_____Kendinizi değersiz, ümitsiz yada depresyonda hissediyorsunuz.

Eğer bu durumların bir çoğunu yaşamışsanız, duygusal sorunu olan bir
ebeveyn tarafından yetiştirilmiş olma ve çocukluğunuzdan itibaren
yaşadıklarınızın etkilerinin hala yaşamınızı etki ediyor olma ihtimali
yüksektir. Yaşadıklarınız, muhtemelen kim olduğunuzu, başka insanlar ile
olan ilişkilerinizi, kimle arkadaş olacağınızı, kimi kendinize eş
olarak seçeceğinizi, kimle zamanınızı geçirmeyi tercih edeceğinizi
önemli bir oranda etkiledi ve hala etkilemeye devam ediyor.


Tedavi:


Duygusal sorunu olan bir ebeveyne sahip olmak yaşanılan hastalığa ve
kişiye özel bir tecrübe olmakla birlikte çocuklar büyümeye ve
yaşadıklarını anlamaya başladıkça geçirdikleri aşamalar genel olarak
birbirine benzerdir. Fakat bu süreçler aynı sırada ve sürelerle
yaşanmaz. Uzun yıllar sonra, kendi iç barışınızı sağlasanız ve ailenizi
affetseniz bile duygularınızda iniş çıkış yaşayabilirsiniz; çok yoğun
duyguların gidip geldiğini hissedebilirsiniz. Tam her şeyin geçtiğini
düşündüğünüzde bir kelime, bir görüntü, bir yorum yada bir etkileşim
sizi duygusal karmaşanızın içine geri götürebilir. Sonu asla
gelmeyen, çok uzun süren bir yolculuğa çıkmış gibi hissedebilirsiniz.
Genelde yaşadığınız bu karmaşa, hayal kırıklığı, mutsuzluk hissinde
yalnız olmadığınızı bilmek ve anne/babanızın hastalığını öğrendikçe,
yeni beceriler geliştirdikçe , büyüdükçe her şeyin daha iyi olacağını
bilmek daha iyi hissetmenizi sağlayabilir. Değişim konusunda pozitif ve
umutlu olmak zaman zaman zor olabilir fakat kendinize gerçekçi hedefler
belirlemeniz, değişime açık olmanız, ya hep ya hiç türünde düşünce
şeklinden kaçınmanız ve kendinize karşı sabırlı olmanız çok önemlidir.


Tedavi, birilerini suçlamak yada kendine acımak için ortam anl*****
gelmez – her insan bozuk aile yapısından çok daha fazlası ile şekillenir
ve herkes bir noktada istediği yaşamı yaratabilmek için sorumluluğu
üstlenmek zorundadır. Elbette hayatınızdaki duygusal sorunu olan
kişinin size nasıl etki ettiğini belirlemeniz ve farkında olmanız
önemlidir. Fakat aynı zamanda geçmişte yaşadıklarınızın sizi
tanımlamayacağını yada kaderinizi belirlemeyeceğini farketmenizde bir o
kadar önemlidir. Çözüm aslında iki kavramı başarmanıza bağlıdır:
Anlamak ve Değişmek.


Duygusal sorunu olan bir ebeveynin kardeşiğu olarak, bebekliğinizden beri
belli bazı inançları ve davranışları devam ettiriyorsunuz. Şimdi
hatırlamayabilirsiniz fakat bebekken çevrenizdeki insanların öfkesini,
karmaşasını ve korkularını onların dokunuşlarında, ses tonlarında, nefes
alış verişlerinde ve havanın gerilmesinde hissettiniz. Aşırı yoğun ve
değişken duyguların bulunduğu bir ortamda büyümek size bir takım
refleksler geliştirmeyi öğretti. Bu refleksler tıpkı isminiz çağrılınca
bakmanız gibi ani ve otomatiktir. Uzun zamanda ve defalarca yaşayarak
öğrendiğiniz bu tepkiler çocukken kendinizi fiziksel, ruhsal ve duygusal
olarak korumanıza yardım etmiş olabilir fakat muhtemelen şu anda
yaşamınıza o kadar iyi hizmet etmiyor – hatta kendinizi tam olarak
anlamanızı ve kabul etmenizi, başka insanlar ile sağlıklı ilişkiler
kurmanızı engelliyor olabilir. Bilmelisiniz ki, savunma
mekanizmalarınız, kendinize ve başkalarına olan bakış açınız, sizin
duygusal birikiminizin bir parçasıdır ve çok ender olarak durup bu
kavramları sorgularsınız. Bu birikim tıpkı renkli bir gözlük gibi dünya
görüşünüzü etkiler, dolayısıyla dünyayı nasıl gördüğünüze ve nasıl
ilişki kuracağınızı belirler.


Peki geçmişin gözlükleri olmadan, yaşamınıza dönüp gerçekçi bir şekilde
bakmaya nasıl başlayabilirsiniz? Kendinizi nasıl tanıyabilirsiniz?
Kendi içgüdülerinize, duygularınıza ve düşüncelerinize nasıl güvenmeyi
öğrenebilirsiniz? Sizi çevreleyen savunma duvarlarınızı nasıl indirmeye
başlayabilirsiniz? Yeni ve daha iyi bir yaşamı nasıl
tasarlayabilirsiniz? İnsanların içindeki iyiliği nasıl görebilirsiniz?
Sağlıklı ilişkileri ve sizi mutlu edecek bir yaşamı hakettiğinizi nasıl
görmeye başlayabilirsiniz? Ne yazık ki bu soruların kolay ve kısa bir
cevabı yok. İyi bir sporcu olmayı yada mesleğinde yükselmeyi hedeflemek
gibi, insanın kendi sınırlarının ötesine geçmesi için çok çalışması ve
istikrarlı olması gerekir. Bu kendi içinizde çıkacağınız bir yolculuk
gibidir, kendinizi keşfetme yolculuğu diyebilirsiniz: başarınız, zamana,
pratik yapmanıza, beceriler geliştirmenize, hatalar yapmanıza ve ders
almanıza, yeni tecrübeler edinmenize ve her düşüşte yeniden ayağa
kalkmanıza bağlıdır. Bir terapist ile birlikte çalışmak size önceden
denenmiş bir takım yol haritaları ve rehberlik hizmeti kazandırabilir.
Bu yolculuğu size destek olan biri ile geçirmeniz özellikle zor
zamanlarda, ayağa kalkacak gücünüz kalmadığında size destek olması
açısından faydalı olabilir. Fakat temelde bu sizin yolculuğunuzdur ve
içinizdeki güçlükleri sizin aşmanız gerekmektedir.


Psikoterapi Nasıl Yardım Eder


Tedavi sırasında terapistiniz yaşadıklarınızı dinler ve tecrübelerinizin
gerçek olduğunu, yaşamınıza nasıl etki ettiğini ve hala bu etkilerin
nasıl yaşamınızı yönlendirdiğini anlamanıza yardım eder. Terapi
süresince çocukluğunuzdan itibaren öğrendiğiniz negatif düşünceler,
inançlar, duygular ve davranışlar yerine daha pozitif alternatifler
geliştirmeye başlarsınız. Terapi aynı zamanda yaşamak istediğiniz
geleceğinizi hayal etmenize ve kendinizi hayal ettiğiniz yönde
geliştirmenize yardım eder.


Profesyonel yardım almaya karar verdiğiniz zaman, terapistiniz
yaşamınızda pozitif değişimler yapmaya karar verdiğinizi düşünür. Diğer
bir deyimle, yaşamda sizin için, ailenizde öğrendiklerinizden daha
fazlasının bulunduğunu görebiliyorsunuz ve bütün korkularınıza rağmen,
içinizdeki sesi takip etmek istiyorsunuz demektir. Bunu sağlayabilmek
için ailelerde yaşanan duygusal sorunların etkileri konusunda uzman bir
terapist, kendi iç dünyanızı keşfetmenize ve yapmanız gereken
değişimleri gerçekleştirmenize yardımcı olabilir. Bilgili bir terapist
sizi aceleye getirmeden, düşünmeniz ve özümsemeniz için gereken zamana
saygı duyarak size yardımcı olur. Ödülünüz, yavaş ve küçük adımlarla
gelse bile, sonunda çok büyüktür.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hayatınızdaki zor insanların yaşamınıza etkisi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hayatınızdaki ''zor'' insanların yaşamınıza etkisi
» İnsanların en bilgini
» Nemli hava insanların zeka seviyesini etkiliyor
» Medya Etkisi
» Kerpicin Etkisi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paylaşım Türkiye :: Sağlık Bilgisi :: Ruh Sağlığı-
Buraya geçin: