Paylaşım Türkiye
Uçuş fobisi, uçak korkusu 212
Paylaşım Türkiye
Uçuş fobisi, uçak korkusu 212
Paylaşım Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


paylaşım forumu, site ekle, site tanıt, dizin
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlSite ekleGiriş yap

 

 Uçuş fobisi, uçak korkusu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
haso
Yetkingrafiker
haso


BANLANDI
Mesaj Sayısı : 2099
Kayıt tarihi : 02/08/10

Kişi sayfası
Altın Altın: 0
Para Para: 0

Uçuş fobisi, uçak korkusu Empty
MesajKonu: Uçuş fobisi, uçak korkusu   Uçuş fobisi, uçak korkusu EmptySalı 10 Ağus. - 2:37

Negatif Koşullanmaya Karşı Uçuş ve Güvenlik:
Uçuş korkusunun kökeni tartışmalıdır. Çok yaygın ve köklü olması insanın
bilinç dışında yer alan ölüm korkusu, yalnızlık korkusu, umarsız kalma
korkusu gibi evrensel korkulardan biri olduğunu düşündürmektedir. Eski
çağlarda uçuş insan için imkansız, olağanüstü ve büyülü birşeydi.
Uçmanın asla insanlara göre olmadığı düşünülürdü. Tüm toplumlarda yaygın
dinsel ya da büyüsel inanışlar insanın olanakların dışına çıkmasının
felaketlerle sonuçlanacağını savlardı. Uçuşta böyleydi, bir tür
tanrılara meydan okuma olarak algılanırdı. Uçma çabası içindeki insanlar
bu yüzden hep alayla ve tepkiyle karşılandılar. Tüm bu korkular ve
tepkiler zamanla insanın bilinç altına yerleştiler.

Uçuş korkusunun kökeni ne olursa olsun bu korkuyu pekiştiren uçak ve
uçuşlarla ilgili negatif söylemlerdir. Ne yazık ki medyada uçuşla ilgili
haberlerin çoğu aleyhte olagelmektedir. Uçak düşmeleri, kaçırılma ve
atlatılan kazalar yüksek tonda vurgulanmaktadır. Kaptan sarhoştu, uçak
zaten eskiydi, karakutu bulunamadı gibi spekülatif haberler sıktır.
Ayrıca birçok filmde veya romanda uçak kazaları, havada patlama uçak
kaçırma ilgi çekici, dehşet temalarından biri olarak kullanıla
gelmektedir. Buna karşın binlerce uçuşun ne kadar rahat ve güvenli
geçtiği vurgulanmamaktadır. Sonuçta tüm bu yayınlar ve söylemler uçuşun
tehlikeli olduğu konusunda negatif bir koşullanma yaratmaktadır. Şimdi
bu negatif koşullanmaya karşın uçuşun ne kadar güvenli olduğunu
tartışalım.


Uçuş ve Güvenlik:

Uçuş korkumuzu nasıl yenebileceğinizi öğrenmeden önce havacılık hakkında
biraz bilgi edinmemizde yarar var. Bu korkunun sorumlusu Wright
kardeşlerdir, çünkü uçuşun imkansızlığını tümüyle tarihe gömdüler.
Ardından başkaları geldi ve havacılığı inatla geliştirdiler. İlk
tarifeli hava taşımacılığı 1927'de Newyork'ta "Colonia Air Transport"
adıyla başladı. Daha çok posta taşımak amaçlı bu uçaklar oldukça
güvenilmezdi. Bunlarla uçmaya cesaret edemeyenlere kesinlikle fobik
denemez, hatta uçmaya cesaret edenlere tuhaf gözle bakılabilirdi. Öyle
ki pilotlar inecekleri alanı belirlemek için bazan camdan sarkmak
zorunda kalırlardı.



1933'de Ford Motor Company'nin geliştirdiği "Curtis Condor" adlı ilk
yolcu taşıyan uçak pek düzenli uçamazdı. Daha çok yukarı aşağı
sıçrayarak uçan bu uçaktaki yolcuları rahatlatmak için firma hemşirelik
eğitimi görmüş hoşgörünümlü hanımları işe aldı. Bu ilk hemşire-hostesler
yolculara kahve, çay, yemek servisi ve pansuman yapmaya başladılar.
Sonuçta bu hanımların da katkılarıyla hava ulaşımı giderek daha çok
kabul gördü, sektör büyüdü. Uçaklar giderek daha güvenli hale geldi ve
sonunda devlet de uçuşu kabullendi, hava meydanları yapımını üstlenmeye
başladı.

II.Dünya Savaşı teknolojinin ve uçakların savaşı oldu. Bu savaşla uçuş
teknolojisi çok çok gelişti. Bugün havacılık dünyanın en hızlı, en
gelişmiş ve en teknolojik ulaşım sistemi. Her yıl milyonlarla (sadece
ABD'de 350 milyon kişi ) uçakla ulaşımı tercih ediyor.

Güvenlik:

Uçuşta güvenlik çok önemli ayrılmaz iki kelime. Uçuşla ilgili her
kademede güvenlik en alttan en üstte temel temadır. En üstte tüm uçuş
aktivelerinden sorumlu bir oluşum var. Her ülkede bu oluşumlar ülkenin
uçuş unsurlarını ve o ülkeye uçuş yapan yabancı hava unsurlarını tümüyle
denetlemekle yükümlü. İki büyük kurum var. I.C.A.O ve F.A.A. Bu
oluşumların ilk örneği olan F.A.A. (Federal Auration Adminurration)
ABD'de kurulmuştu F.A.A. Pilot sertifikaları, eğitim okulları, onarım
istasyonları uçak üreten firmaların denetimi, hava trafik kontrol,
mühendislik gibi konularda gelişmeler olması için teşvik ve sponsorluk
yapmayı sürdürüyor. Sadece bu konularda milyonlarca dolar harcanıyor.

Bir uçak güvensizse dünyanın her yerinde uçuştan men edilir. Bu sektörde
güvenlik söz konusu olduğunda masraftan kaçınılmaz. Parola şudur
"Güvenlik yoksa uçuşta yok". Daha alt seviyelerde de güvenlik
kontrolleri devam eder. Uçuşla ilgili her olay kontrol edilir. Uçuştan 1
saat önce uçuş ekibi uçuş istasyonuna gelir. Hava raporu, rota
şartları, uçağın ağırlığı, yolcuların sayısı, yakıt gereksinimi gibi
konularda bilgilendirilir. Daha sonra uçağa gidilir ve uçak fizik olarak
incelenir. Güverteye girmeden önce ve girdikten sonra yüzlerce güvenlik
ve kontrol işlemi yerine getirilir. Modern jet uçaklarının uçuş ekibi 3
kişidir. Pilot, yardımcı pilot ve uçuş mühendisi uçuştan önce pilotlar
rota, hava durumu gibi uçuşla ilgili olayları tekrar kontrol ederken,
uçuş mühendisi kokpit cihazlarının çalışması ve yakıtla ilgilenir.




Hostes ve diğer kalan görevlileri de kendi kontrollerini yaparlar.
Bilindiği gibi yer ekipleri yolcuları ve bagajları kontrol ederler.
Tehlikeli, hasta görünümlü, alkol ya da madde aldığı belirlenmiş
yolcular uçuştan men edilir. Bu konularda tıbbi ekibten ve güvenlik
ekiblerinden yardım alınır. Tehlike oluşturabilecek bagaj unsurları
silah vb.) yüksek teknoloji aygıtları ile insan faktörü birlikte çifte
güvenlik sistemi ile ayıklanır.


Peki Uçaklar Ne Kadar Güvenli?

Bugün bindiğimiz ticari uçakların hepsi yedek sistemli olarak
yapılmıştır. Bunun anlamı bir sistem çalışmazsa onun işini aynı
yeterlilikte yapabilecek ikinci bir sistemin var olması demektir. Bu
çiftlenme uçuş güvenliğinin temelidir. Uçuş personelinde de bu çifte
güvenlik sürer. Bu kişinin görevini yapabilecek ikinci bir kişi mutlaka
vardır. Sistemde insan hatası faktörü görev dağıtımıyla en aza
düşürülmüştür. Bu alt güvenlik uçak motor sayısında da geçerlidir çift
motorlu bir uçak tek motorla, 4 motorlu bir uçak 2 motorla uçuşu
sürdürebilir. Uçuş; pilotların yer kontrolü ile düzenli irtibatıyla
sürdürülür. Bunun yanısıra birde navigasyon sistemi (yön bulma) vardır.
Yerde uçaklar teknisyenler tarafından yüzlerce testten geçirilerek
incelenir ve her parça belli bir miadda yenilenir.

Eğer arabamızın bir uçaktan daha güvenli olduğunu düşünüyorsanız şöyle
bir karşılaşma yapalım. Arabamızı her yola çıkışından önce birçok
teknisyen gözden geçirir mi? Her 500 milde bir tüm tekerleri
değiştirilir mi, her 2500 milde bir motorunuz (rektefiye) yeniden
ayarlanır mı, her 10 bin milde bir fren debriyaj ve birçok sistemi
yenilenir mi ya da her 25 bin milde bir motor atılıp yerine yenisi monte
ediliyor mu? "Ama ben arabamla uçmuyorum ki" demeyin. Bir uçağın bakım
masrafı yılda 1 milyon doları aşmaktadır. Bir uçağın her uçuş saatine
karşılık 4 saati bakımda geçmektedir. Kısacası uçaklar çok ama çok
güvenlidir.


Uçuş Ekibi:

Mürettebat, yaşamımızı teslim ettiğimiz insanlar, pilotlar. Nasıl kaptan
olunduğunu biliyormusunuz? Kaptan pilotlar her ay 45-50 saat uçuş
yaparlar, sanırız bu deneyimli olmak için yeterli bir süredir. Pilotlar
başka hiç bir meslekte olmadığı kadar sık ve çok sayıda testten
geçirilirler. Sağlık muayeneleri, (anjio dahil), mesleki yeterlilik
testleri, gelişim testleri, güvenlik testleri, psikolojik testler vb.



Bu testlerden herhangi birinde başarısızlık demek pilotun uçuş
kariyerinin bitmesi anl***** gelir. Pilotlar dışında kalan diğer uçuş
personelide benzer şekilde bir çok eğitim ve teste tabi tutulurlar. Bu
testler ve eğitimler için çok para harcanır. Ama slogan kesindir.
"Güvenlik yoksa uçuşta yok."


Uçuş Güvenliği ile İlgili Bazı İstatistikler:

Evet uçuş güvenlidir. Siz ne kadar aynı düşünmüyorsanız da istatistikler
bunu gösteriyor. Otoyoldan, trenden, gemiden, köpekli kızaklardan hatta
köpeğini parkta gezdirmekten bile daha güvenli.
Bazı rakamlar.
Uçuş: 4.500.000 da /1
Tren yolu: 80.000. /1
Otoyol: 14.000 /1
Yürüyüş: 2.500.000..../ 1
görüldüğü gibi uçakta kaza geçirme olasılığı çok düşük. Şöyle bir soru
gelebilir. "Ama uçak düştümü kurtuluş olmuyor". Her uçak kazasında ölüm
olacağı gibi bir düşüncede yanlış. %25 kazada hiç cankaybı yok. %60 kaza
ise yüksek oranda hayatta kalma ile sonuçlanmış. Bir çok kazada uçaklar
oldukça dayanıklılık göstermişler. Bu bakımdan uçak en sağlam ulaşım
aracı. Örneğin önceki yıllarda olmuş bir kazada bir uçak ters dönmüş bir
şekilde tam 120 km. hızda 1 saat boyunca sürüklenmiş ve kimse
yaralanmamıştı. Bu olayın başka bir araçta yaşandığını düşünün. Sonuç
olarak uçak ve uçuş çok güvenlidir. Ulaşım sektörü içinde güvenliğe en
yüksek düzeyde önem verilen teknolojinin ve eğitimin en üst düzeyde
olduğu havacılıktır. Uçuş aynı zamanda en konforlu ve hızlı olanıdır.
Uçuş ve uçaklar hakkında çok daha ayrıntılı bilgiler verilecek ve bu
konuda sormak istediğiniz sorular, uçuş uzmanımızca
cevaplandırılacaktır.

Korku Nedir?

Korku normal ve oldukça sıradan bir duygudur. Hoş bir duygu değildir
bazı durumlarda yararlı olduğunu kabul etmek gerekir. Tehlikelerden
korur hatta uygun dozlarda motive edici bile olabilir. Aşırı ve panik
şeklinde olursa tam tersine bizi engeller. Korkunun objesi gerçek ya da
hayal ürünü olabilir. Korku mantıklı ya da mantıksız (usdışı) olabilir.
İşte bu irrasyonel olanlara fobi adı verilir. Fobi Yunanca bir kelimedir
(phobos) anlamı kaçmaktır. Adından da belli olduğu gibi fobi korku ile
kaçınma arası bir duygudur.


Fobi, psikiyatrideki tarifine göre bireyin birşeyden korkusu ona saçma
ve mantıksız gelmesine ve bundan korkmamalıyım demesine rağmen bu korku
ve kaçınmadan kendini alıkoyamamasıdır. Bunu saçma bulduğu için
başkalarına anlatamaması, hayatını, ya da bir işlevini aksatması
nedeniyle duyulan sıkıntı, ızdırap ve engelleme durumu da fobinin bir
parçasıdır.


Fobi ile korku ya da korkaklık farklı olgulardır. Fobik kişi sadece
fobik olduğu şeyden kaçınır. Başka konularda ise oldukça girişken ve
cesur olabilir. Sonuçta; bir veya birkaç fobimiz olması herşeyden
korktuğumuz anl***** gelmez. Hele cesur bir olmadığımız anl***** hiç
gelmez. Uçak fobisi olan bireylerin çoğu entellektüel; iş ya da sosyal
yaşamında başarılı olmuş kimselerdir. Elde ettikleri konumu birçok
insanın denemeye cesaret edemiyeceği riskleri üstlenerek kazanmışlardır.
Fobik psikiyatri de korku bozuklukları başlığı altında değil, anksiyete
bozuklukları başlığı altında toplanırlar. Anksiyete, gerginlik stres,
endişe kelimelerine karşılık gelir. Büyülü kelime de budur. Uçuş korkusu
olanlar gergin, endişeli olabilen insanlardır. Öğrenilmiş ya da
koşullanılmış olan bu duygu birçok fizyolojik değişimlere, bu
değişimlerde korku ve panik duygusunun oluşmasına neden olur.
Gerginlikle başetmede tedavinin temel noktası, fizyolojik değişimleri
kontrol etme ve paniğe dönüşümünü engellemeye dayanır. Bunları ileride
ayrıntılı biçimde gözden geçireceğiz.


Fobiler Nasıl Oluşur?

Fobilerin nasıl oluştuğu konusunda birçok teori vardır. İkisi önem
kazanmaktadır. Analitik teoriye göre çocukluk yıllarında başka birşeyden
doğan şiddetli korkular ya da endişeler bilinç dışında başka bir objeye
kanalize ya da sembolize olmaktadır. Kognitif davranışlı teoriye göre
fobi bir şekilde öğrenilmiş ve koşullanılmış kaçınma davranışıdır. Zaman
içinde bu kaçınma giderek benimsenir ve mantıksallaştırılır.

Fobilerin tedavisinde ikinci teori daha yararlı ve daha çabuk sonuç
verici. Bu yöntemle hastanın negatif kognüsyonları (biliş)
değiştiriliyor ve pozitif koşullanma, sistematik duyarsızlaştırma ve
adım adım gevşeme, benlik gücü kazanma ve üstüne gitme ile fobi
yenilebiliyor. Bunların yanısıra başka psikoterapi teknikleri de kombine
ediliyor.(Self imagination, self instruction, Gestald vb). Biz tedavi
programımızda bu ikinci yöntemi benimsiyoruz.




Amacımız çok kısa sürede uçuş korkusunu yenmek. Başarı şansı çok yüksek.
Analitik ve diğer yöntemlerin tedavi ediciliği bu kadar yüksek oranda
değil. Ancak çok dirençli vakalarda analitik yöntem tedaviye
eklenebilir.


Uçuş fobisinin yanısıra bir çok fobi bulunabilir. Fobi türleri hakkında
genel bir bilgi edinmekte yarar var. Ancak tanımlanmayanlar modası
geçenler (örneğin sifiliz 40 yıl önce çok yaygındı) ve yeni çıkanlar
var. En yaygın olanı Agorofobi dilimize açık alan ya da meydan korkusu
olarak çevrilebilir.


Evden ve yakın çevreden ayrılma korkusu şeklinde tanımlanabilen bu fobi,
uçuş korkusuna sıkça eşlik ediyor. Klostrofobi, kapalı, dar, basık
alanlarda hissedilen endişedir. Bu da bazı uçuş korkularında var. Uçağın
kapıları kapandığında başlıyor. Movie-fobi (hareket, sarsıntı korkusu)
bu da başka türü. Virajlı yollardan, deniz otobüsünden, depremden ve
türbülanstan korkuya neden oluyor. Başka fobi türleri örneğin kirlilik
(mizofobi), su (hidrofobi), fırtına (kerauno-fobi), yılan
(ophidio-fobi), kalabalık korkusu (ochlo-fobi), karanlık korkusu
(nycto-fobi), yükseklik (akrofobi) gibi. Hatta fobi fobisi bile var
(fobisi olmasından aşırı korkma).


Kısacası fobikseniz kendinizi yalnız hissetmeyiniz. Birçok kişiyle aynı
duyguyu paylaşıyorsunuz. Şu nokta çok önemli uçuş fobinizin yanısıra
başka fobiniz olması, klastrofobi, agorofobi yükseklik fobisi ya da
panik atak içeriyor olması tedavinizi güçleştirmez uygulanan yöntemle
korkunuzu yenebilir hatta başka fobileri de yenme potansiyeli
kazanabilirsiniz.


Uçuş Fobisi Nasıl Gelişiyor?

Neden bazı insanlar uçuş korkusu yaşarken diğerleri tam tersine uçmaktan
hoşlanır? Aslında uçuş korkusu normal kabul edilebilecek bir korkudur.
Bir araştırmaya göre insanların %85'inde şu ya da bu derecede uçuştan
korku ya da tercih etmeme vardır. Tıpkı sudan ve denizden korku gibi.
Çok az çocuk ilk yıkanışında olumlu tepki verir. Sonra yavaş yavaş suya
alışır. Sonra denize. Ancak uçuş korkusunun bu kadar kolay yenilmesi
için günlük hayat içinde o kadar olanak yoktur. Bu yüzden ilk uçuşta
herkes şu ya da bu şekilde heyecanlanır. Sonuçta sıkça varolan bu korku
ile olumlu destekleyici ortamlarda karşılaşıp yenebilmiş olanlar
şanslıdır. Tersine olumsuz şartlarda ve sıkça negatif koşullanmış olarak
karşılaşırsa bu korkunun fobiye dönüşmesi kolay olmaktadır. Yapılan
birçok çalışma uçuş korkusu ile stres arasındaki bağı göstermektedir.

Birçok kişi, ilk uçağa binişte yüksek korku yaşamaları ile o sıralarda
başka bir nedenle yaşadıkları akut ya da kronik stres yaşıyor içinde
olmaları arasındaki yüksek rastlantıyı tanımlamaktadır. Hatta birçok kez
korkusuzca uçağa binmiş insanlarda da uçuş korkusu oluşmasına yolaçan
başka bir nedenli yoğun stres görülebilir. Bu strese neden olabilecek
major yaşam olayları yaşıyor olma (boşanma, iş kaybı, yakınlarının ölümü
vb.) ya da birikmiş minor yaşam olayları olabilir ve birden uçuş
korkusu hissedilebilir. Hatta pilotlarda ve diğer uçuş ekibinde de bu
nedenlerle sonradan uçuş fobisi ortaya çıkabilmektedir.


Uçuş korkusu genellikle 20-30 yaş arasında kendini göstermektedir. Bu
korku cinsiyet, ırk, din, meslek ayrımı göstermeksizin herkesi
tutabilmektedir. Ancak entellektüel, mükemmelliyetçi ve evhamlı titiz
(obsesif) insanlarda daha sık görülmektedir. Her kim olursa olsun uçuş
korkusu olan birey stres yönetimi öğrenmelidir. Çünkü anksiyete,
gerginlik bu korkunun başlatıcısıdır.


UÇUŞ KORKUSU EĞİTİM PROGRAMI



Türkiye ' de ilk kez başlatılan eğitimimiz teorik ve uygulamalı olarak
iki bölümden oluşmakta. Uçuş korkusu olan kişiler eğitim öncesi
uzmanlarımızla bir ya da birkaç görüşme yapıyor. Görüşmeler sonunda
problemin boyutları saptanarak birbiriyle uyumlu olabilecek gruplar
oluşturuyor.


Teorik uygulamanın ilk aşamasında en önemli konu; grup dinamiği. Daha
sonra uçuş korkusu ve fobiler hakkında bilinçlenme ve Sn.Uğur Cebeci'
nin ve diğer uçuş personelinin katkılarıyla havacılık ve uçaklar
hakkında bilgilenme sağlanıyor.


1. gün Stresle baş etme , ardından da uçuşa olumlu koşullanabilme ve motive edebilme öğretiliyor.


Uygulamalı eğitimin ilk aşaması ise 2. gün gidilen uçuş eğitim
merkezinde Simulatörle, uçağın hareketleri ve tirbulans gerçeğe yakın
olarak yaşanılabiliyor. Bu uygulamada korkulan objeye karşı duyarlılığı
yavaş yavaş azaltmak hedefleniyor.


3.gün ise gerçek bir uçakla 1 saati geçmeyen bir yolculuk yapılıyor.
Uzmanlarımız gruba eşlik ediyor ve terapi uçakta tamamlanıyor. Geri
dönüş ise herkes için en kolayı. Dönüşte gruba 1 ay içinde 3. bir uçuş
önermek dışında başka bir şey önerilmiyor. Bu uygulamanın başarı oranı
%80. Dünyada Uçuş fobisinin tedavisine yönelik çalışmalarda başarı
ortalamaları % 70 - 75 arasında değişiyor.


1.Gün:


Uçaklar Hakkında Teknik Bilgi

Fobiler Hakkında Psikiyatrik Bilgi
Fobilerin Tedavi Metodları
Grup Paylaşımı
Beden Belirtilerini Tanıma
Beden Belirtileriyle Baş Etme

2.Gün: Simülatörde Uygulamalar Yaparak Korkuya Duyarsızlaşma


3.Gün: Doktor Eşliğinde İzmir'e Gidiş Dönüş



Uçuş Fobisinin Maliyeti


Her yüz kişiden 10 unda uçuşu engelleyecek boyutta uçuş korkusu görülür.
ABD de boing şirketinin yapmış olduğu bir araştırmaya göre uçuş fobisi
nedeniyle satılamayan uçak biletleri yılda iki milyar dolar mali kayba
yol açmaktadır. Bu rakam satılan biletlerin %9 una karşılık gelmektedir.

Dünyada Uçuş Fobisi Eğitim Programları Düzenleyen Şirketler


Hollanda - KLM


ABD-UNİTED AİRLİNES


İsviçre- SWİSSAİR


Avusturya-AUSTRİAN AİRLİNES


Almanya- LUFTHANSA
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Uçuş fobisi, uçak korkusu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hastalık Kuşkusu ve Korkusu
» Cehennem Korkusu ve Sıcak Günde Oruç
» Gerdek gecesi korkusu da kekeme yapıyor
» Uçak Düşiy
» Uçak Teknolojisi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paylaşım Türkiye :: Sağlık Bilgisi :: Ruh Sağlığı-
Buraya geçin: