Oruç şüphesiz belli
bir yaşa gelmiş ve sihhatlı olan şahıslara farz dır. Hastalık oruca manı
ise oruç tutmaz . Ülserli şahıslar oruç tutmalı mıdır. Ülser daha çok midede ve on iki parmak bağırsağında meydana
gelen yara olarak bilinir. 1992 yılında Prof. Dr. Said Kapıcıoğlu ve
arkadaşları ülser (duodenal ulkus) teşhisi konulmuş 7 erkek gönüllü üzerinde
araştırma yaparlar, akşama
kadar yani iftar saatine kadar aç kalmağa niyet eden şahısların, ülserli
olsa bile öğle saatlerinde rahatladığı görülmüştür. Midedeki asit ifrazatı
öğle saatlerinde azalmıştır. Oruç tutmanın mide (peptik) ülserinin ortaya
çıkmasında önemli rolü olan midedeki asit ifrazatının artmasına (hiprasidite)
yol açacağını söylemek yanlış olur.Tunuslu bir araştırıcı grubunda 57 hastaya
her gün 30mgr lansoprazol verildi. 27 si si oruç tutmadı 30 kışılık diğer
grupda oruç tuttu.Sonuçta oruç tutan ve tutmayanlar arasında arazlar
((semptomlar) bakımından bir fark görülmedi. Oruç tutmayanlarda %88.8 oruç
tutanlarda ise daha fazla yani %90 nisbetinde ülser den şifa buldukları
görüldü.Bu nedenle ülserli hastalar herhangi bir riske girmeden rahatlıkla
oruçlarını tutabilirler ( Mehdi A, Ajmi S ,
Gastroenterol clin Biol, 21- 11- :820-22, 1997 )
Ramazan öncesi ve
ramazan ayında serum gastrin seviyelerinde önemli bir farkın olmadığı
anlaşılmıştır. ( Polat H ve
arkadaşları: Oruç tutmanın serum Gastrin seviyesinde TE’sirleri. “ramazan ve
sağlık” ile alakalı ikinci milletler arası kongre kongre kitabı.)