Bel fıtığına yakalanan hastaların büyük çoğunluğu cerrahi dışı
yöntemlerle tedavi edilir. Ancak bazı hastalar vardır ki mutlaka
ameliyat olmaları gerekir. Konservatif tedavi dediğimiz cerrahi dışı
metodlarla tedavi edilen hasta herşeye rağmen iyileşmiyorsa, yani
dayanılmaz inatçı bir ağrıya sahipse ve bu ağrı doğal olarak hayat
kalitesinin düşük seyretmesine yol açıyorsa, sözkonusu hasta cerrahiye
aday demektir. Ne kendisinin ne de çevresinin sürekli istirap çekmesine
gerek yoktur.
Bazı hastalar konservatif tedaviyle iyileşirler fakat bir süre sonra
rahatsızlıkları yeniden nükseder. Bazen iyi, bazen kötü durumdadırlar.
Hastalığı bu şekilde senelerce sürüp giden insanlar vardır. Her
rahatsızlık döneminde iş, aile ve sosyal hayatları bundan ciddi şekilde
etkilenir ve adeta altüst olur. Bunlar genelde cerrahiden çok korkan
hastalardır. Bel fıtığı böyle sık nükseden ve özellikle iş
hayatlarındaki verim ve kalite ciddi boyutlarda düşen, bu şekilde
haftalar boyu normal yaşantıdan kopan kişilerde cerrahi gündeme
gelmektedir. Bu gruptaki hastalara rahatsızlıklarının nedeni teferruatlı
olarak anlatılmalı ve ameliyat kararı kendilerine bırakılmalıdır.
Bel ve bacak ağrısıyla birlikte bacaklarında uyuşma, kuvvetsizlik, bacak
adalelerinde zayıflama ve incelme bulunan hastalar da vardır. Sürekli
kötüye gitmektedirler. Bunların daha fazla kötüye gitmelerine izin
verilmemeli, ameliyatın gerekliliği kendilerine anlatılmalıdır. Bel
fıtığı bulunan bir hastada idrar ve büyük abdest yapamama veya tutamama,
makat ve cinsel organlar civarında uyuşma, bacaklarda felce gidiş gibi
belirtiler varsa acilen ameliyata alınmalıdır. Böyle bir hastada
saatlerin hatta dakikaların dahi önemi vardır. Gece yarısında bile olsa
derhal ameliyata girilerek sinir elemanları üzerindeki bası bir an önce
ortadan kaldırılmalıdır.
Beklendiği takdirde bel fıtığının kendiliğinden iyileşeceği fikri her
hasta için geçerli değildir. Bizim uzun yılları kapsayan tecrübelerimiz
göstermiştir ki, başarılı bir cerrahi girişim iyileşme sürecini
kısaltmakta ve hastalar işlerinin başına genellikle daha kısa sürede
dönmektedirler.