Spondilit kelimesi belkemiğinin (omurga) inflamasyonu
anl***** gelir; ankiloz kelimesi ise iki kemiğin kaynaşarak tek bir
kemik haline gelmesi anl***** gelir. Birlikte alındığında ankilozan
spondilit ifadesi; kronik, sakroiliak eklemin (omurga ile leğen kemiği
arasındaki eklem) romatizmal hastalığını ifade eder, ancak diğer omurga
kemikleri de iltihaplı eklemlerle kaynaşma gösterebilir (özellikle alt
omurga kemikleri). Ankilozan spondilit, spondiloartropatiler adı verilen
hastalıklar grubuna dahildir. Oldukça nadir görülmesine rağmen
ankilozan spondilit son derece önemli bir hastalıktır, çünkü genelde
başka her hangi bir sağlık problemi olmayan genç erkeklerde gözlenir.
Hastalık gövde, sırt, boyun, kalça, kaburga ve omuzlarda ağrı ve
sertliklere (spazmlar) neden olur. Omurgalar ve omurgaları destekleyen
yapılar kasıldığından dolayı (sertleşme), ankilozan spondilitli
hastalarda öne eğik durma eğilimi meydana gelir. Zamanla tedavi
edilmeyen hastaların omurgaları birbiri ile kaynaşır ve tek bir kemik
gibi görünür; son derece sert ve katılaşmış bir omurga meydana gelir. Bu
durum kolların ve göğüsün hareketlerini engelleyebilir.
Ankilozan spondilitiniz varsa özellikle sabahları ve bir süre
hareketsizlik sonrası, genelde belinizde ağrı veya sertlik
hissedebilirsiniz. Ağrılar genelde sakroiliak eklemde başlar ve gittikçe
yukarı doğru ilerleyerek boyun omurlarını etkiler. Diz ve ayak bileği
eklemleri de etkilenebilmekle birlikte genelde omurgalar dışında tutulan
eklem sayısı 3 veya 4 ü geçmez. Egzersiz yapmak sertleşmeleri azaltır,
bu nedenle düzenli egzersiz yapmayan ankilozan spondilitli hastalar
gittikçe kötüleşir. Kaburgalarla, kaburga eklemleri de hastalıktan
etkilenebileceğinden dolayı, hastalar derin nefes alırken veya
öksürürken rahatsız olurlar-zorlanırlar.
Şikayetleriniz azalma ve artışlar gösterebilir, ancak hastalık kronik ve
ilerleyicidir. Omurga civarındaki kemikler, eklemler ve diskler hasara
uğrar ve kaynaşır, bu nedenle aralıklar daralır. Kemiklerde sindesmofit
adı verilen çıkıntılar sıklıkla meydana gelir. Bu durumda hareketler
sırasında aşırı bir ağrı meydana gelir. Bel bölgesindeki ağrı ve
sertlikler yürüme problemlerine neden olabilir. Ancak çoğu durumda
hastalık hafif seyreder ve genelde hastalık başladıktan yıllar sonra
tanı konur. Çok nadiren kalp, akciğerler ve gözler hastalıktan
etkilenebilir ve bu durumda ciddi bir tablo ortaya çıkar.
Ankilozan spondilitin nedeni bilinmiyor. Ancak genetik (kalıtımsal)
faktörlerin etkili olduğunu gösteren bulgular bulunmaktadır. Hastalık en
sık 20-40 yaşları arasında ortaya çıkıyor, bununla birlikte 10 yaşın
altında bile görülebiliyor. Hastalık 10.000 de bir kişide ve genelde
erkeklerde gözlenir. Erkeklerde kadınlardan 10 kat daha fazladır.
Belirtiler
- Sırt, baldır, kalça ve diğer sırt eklemlerinde ağrı ve hassasiyet
- sırt bölgesinde özellikle sabahları belirgin olan ve hareket etmekle azalan katılık ve hareket kısıtlılığı
- göğüs bölgesinde rahatsızlık hissi
- diz, ayak bileği ve diğer eklemlerde şişme ve ağrı
- halsizlik, ateş
- iştahsızlık, kilo kaybı
- gözde inflamasyon
- kambur veya düzleşmiş sırt görünümü
Tanı
Normal muayene ve radyolojik tetkiklerin yanı sıra hastalığın genetik
özellikleri bulunduğundan genetik test tanıya yardımcı olabilir. Ancak
genetik bulguların saptanması tanıyı kesinleştirmez.
Tedavi
Tedavinin amacı; eklem ağrılarını azaltmak ve omurgalarda meydana gelen veya gelebilecek hasarları geciktirmek / düzeltmektir.
Ağrıyı, sertleşmeleri ve inflamasyonu gidermek için nonsteroidal
anti-inflamatuvar ilaçlar kullanılır (aspirin, naproksen gibi). Bu
ilaçlar hastaların normal faaliyetlerine devam etmesine yardımcı olur ve
ağrıları azaltır. Nonsteroidal anti-inflamatuvar ilaçların yetersiz
kaldığı durumlarda sulfasalazin veya metotreksat gibi ilaçlar
kullanılabilir. Ancak bu ilaçların yan etkileri oldukça fazladır ve çok
iyi kontrol edilmeleri gerekir.
Eğer hastada sinirlerinde bir hasar meydana gelmiş ise veya eklem hasarı çok ciddi ise ameliyat yapılır.
Sizin Yapabilecekleriniz
Eğer düzenli postür (duruş) ve solunum egzersizleri yapıyorsanız
rahatlıkla normal bir hayat sürebilirsiniz. Fizik tedavi ve egzersiz
tedavinin temelidir. Bu konuda bir fizyoterapiste başvurmanız yerinde
olur.
Yüzme, sizin için en iyi sporlardan birisidir. Sık sık yüzün.
Sırtınıza ve belinize yük getirecek hareketlerden ve yaralanmaya neden olabilecek sporlardan uzak durun.
Sıcak su banyoları (kaplıcalar) ve sıcak ortamda yapılacak masajlar
ağrılarınızı azaltır. Uyuma pozisyonunuzu düzeltin. Düz bir zeminde sırt
üstü ve yastıksız yatın (veya çok ince bir yastık kullanın).
Sigara içiyorsanız kesinlikle bırakın. Aksi halde akciğerlerinizin
kapasitesi azalacağından son derece güç nefes alıp-verirsiniz.