Türk mutfak kültürünün ayrılmaz bir parçası olan turşunun sağlık
açısından da önemli bir işlevi olduğu tespit edildi. Suyunun iştah açıcı
özelliğine sahip olduğu bilinen turşunun, kanserden gribe, ülsere kadar
ona yakın hastalığa karşı koruyucu olduğu belirlendi. Uzmanlar turşunun
bilinenin aksine midenin düşmanı değil, dostu olduğunu söylüyorlar.
Sebze ve meyvelerden 100'ün üzerinde çeşidi yapılan turşunun tam bir
doğal şifa kaynağı olduğu ortaya çıktı. Uzmanlar soğan, sarımsak,
kozalak, armut, enginar, elma, yumurta, kiraz, vişne, ayva gibi hem
ülkemizde üretilen hem de yurt dışında ithal edilen sebze ve meyvelerden
imal edilen turşunun her çeşidinin sağlık açısından çok önemli
işlevlere sahip olduğunun söylüyorlar.
Uzmanlara göre lahana turşusu ülseri, kanseri, kalp ve sinir sistemi ile
damar tıkanıklıklarını, mide ekşimesini önlediğini tespit etmişler. Acı
Frenk biberi ise grip, nezle ve soğuk algınlığına iyi geliyor. Yeşil
erikten yapılan turşu özellikle iştah açıcı özelliğe sahip. Sarımsak
turşusu kanser hücrelerinin çoğalmasını, pancar turşusu ise kansızlığı
önlüyor ve hazmı kolaylaştırıyor.
İzmirli Dr. Özdemir Akay da kanserli hastaların turşu yiyerek
iyileşebileceğini belirterek "Kanserin ilacı turşudur." demiştir.
Herkesin her koşulda bu tedavi yöntemini uygulayabileceğini belirten Dr.
Akay şöyle devam etmiştir."Bu tedavinin esası, asitli yiyecek ve
içeceklerle vücut mekanizmasının enerji üretmesini sağlamaya dayanır.
Turşu, limon, ayva, nar gibi ekşi yiyecekler, bu enerjinin oluşması için
vücutta bir yakma işlemi meydana getirir. Mikroplar ve kanser hücreleri
vücudun enerjisini artırmak için vardır. Bunun yerine asit ihtiva
edilen yiyeceklerin sindirilmesiyle enerji ihtiyacı giderilir. Ancak bu
tedavinin sürekli olması gerekmektedir. Turşu ve benzeri ekşi gıdaların
yenmesiyle sadece kanser değil, türlü hastalıkları yenmek mümkündür."
demiştir