Aküpresür tedavisi akupunktura benzemektedir. Özellikle meridyenler
yöntemi ve vücudu noktalara ayırma sistemi benzer şekilde uygulanmakta.
Aküpresürün akupunkturdan en büyük farkı iğne yerine el ya da ayaklar
yardımıyla hastanın belirlenen bölgelerine basınç uygulanıyor olması. Bu
şekilde kaslar gevşetiliyor, kan dolaşımı hızlandırılıyor ve vücut
kuvvet kazanıyor.
Aküpresür yönteminiü akupunkturdan daha eski bir tarihi bulunmaktadır.
Bu yöntem ilk olarak Çinliler tarafından uygulanmaya başlamış. Daha
önceden tespit edilen bölgelere hafif basınç uygulamanın, o bölgede
bulunan ağrıları azalttığı ve vücudun diğer bölümlerini de olumlu
şekilde etkilediği tespit edilmiştir. Çinliler aküpresür yerine bir süre
sonra geliştirdikleri akupunkturu kullanmaya başlamışlar
Aküpresürün tedavi edici etkisinden çok ağrıları giderici bir analjezik
gibi görülmesi gerekmektedir. Aküpresürün amacı kan dolaşımını
hızlandırmak, kişinin ağrılarını en alt düzeylere indirmek ve kişiyi
rahatlatmaktır.
Aküpresür yapabilmek için ağrının geldiği yer belirlenmeli bu alana
hafif bir basınç uygulanmalıdır. Aküpresürün en ince noktası da ağrının
geldiği alanı iyi tespit etmek ve basıncı gerekli ölçüde yapabilmektir.
Uygulama sırasında kişi asla acı duymamalıdır aksi taktirde işlem yanlış
yapılıyor demektir.
Aküpresür oldukça kısa sürede öğrenilebilen bir yöntemdir. Fakat bazı
kişiler üzerinde uygulama yapılması doğru değildir. Özellikle
hamilelerde, madde bağımlılarında, yeni yemek yemiş olan kişilerde,
kullanılmamalıdır.
Uzman olmayan fakat aküpresür yapmak isteyen kişilerin yanında mutlaka
uzman biri olmalıdır. Böylece hata yapılmasını önlenmiş olur. Aküpresür
yatarken ya da otururken uygulanmalıdır