Kalemimin ucu kırıldı, hatıraları satırlara yazarken,
Yetmedi kalemim, oda tükendi...
Daha yazacak satırlarım vardı, bitmemiş anılarım,
Aşklarım vardı satırların başında, hüzünlerim...
Gözyaşlarım vardı her noktanın ardında,
Umutlarım vardı biten cümlelerin sonunda.
Kalemimi aldığım gün aklıma geliyor sonraları,
Heyecanla yazdığım ilk satırlarım...
Adımı kazı***** yazdığım başlıklarım,
Sonuna attığım imzalarım...
Hepsi bitti, kalemimde tükendi...
Boş sayfalarla başbaşa kaldım, nefes aldığım hayatta olduğu gibi,
Tertemiz gibi gözüksede sayfa, isimler kirli.
Çevirsem sayfayı, arkası yine gecenin kör sisi gibi...
Geçmişi acılı bir sayfayım bu kitapta,
Adını hüzün koydum yaşadığım hayata.
Mısralarım donuktur, başladığım herşeyin sonu üç nokta...
Zaman denen bu kavram,
Anlamsızdır ruhu olmayan bir adama...
Güneşin faydası olmayacak, gecenin perdesi kalkmadıkça,
Sayfalarım yine boş kalacak...
Kalemim kırıldı, ben yine yarım kaldım.
Yaşadıklarım parça parça, birleştirsen hepsi birer paçavra,
Merdiven altlarında saklansamda, ne fayda ?
Gelip bulurlar beni, dünyadaki tek oyuncak benim.
Acısı bol, hüznü çok, elinde hiç birşey yok...
Bu satırlar beni benden iyi anlatıyor,
Sanki beni daha iyi tanıyor.
Uyanırım ansızın, bir kaldırım köşesindeki soğuk taşların üzerinde,
Üşümüşüm, birazda yorgunum...
Evet, yorgunum...
İçimi ısıtacak bir neden yok,
Gözyaşlarımı silecek bir el yok,
Kırılmış kalbimin parçaları yok...
Her parçası bir hatırada kaldı,
Göz yaşlarım akarken sayfalarım ıslandı.
Son bir hatıra defterim vardı,
Oda sizin sayenizde gözyaşlarımda kaldı...