Paylaşım Türkiye
Astım ve Gebelik 212
Paylaşım Türkiye
Astım ve Gebelik 212
Paylaşım Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


paylaşım forumu, site ekle, site tanıt, dizin
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlSite ekleGiriş yap

 

 Astım ve Gebelik

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
CooL_LiFe
Yetkingrafiker
CooL_LiFe


uyarı yok
Kova Mesaj Sayısı : 1003
Doğum tarihi : 25/01/11
Kayıt tarihi : 07/07/10
Yaş : 1013
Nerden : İstanbul
Sitemizi kim tavsiye etti : Admin

Kişi sayfası
Altın Altın: 0
Para Para: 0

Astım ve Gebelik Empty
MesajKonu: Astım ve Gebelik   Astım ve Gebelik EmptyPaz 11 Tem. - 18:26

Astım ve Gebelik




Astım mutlak tedavisi bulunmayan solunum sisteminin kronik bir
hastalığıdır. Astımlı kişilerdeki en önemli değişim solunum yollarında
görülen iltihap yani enflamasyondur. Bu mikrobik bir olay olmayıp
solunum sistemini oluşturan yapıların şiş ve kızarık olması şeklinde
basitleştirilebilir. Bu enflamasyon hava yollarını astım ataklarına
neden olan ya da başlatan dış etkenlere karşı çok daha duyarlı hale
getirir.

Normal soluk alma sırasında hava önce burundan geçer. Hava burada
ısınır, nem oranı artar ve yabancı küçük maddelerden temizlenir. Alınan
hava daha sonra gırtlaktan geçerek trakea adı verilen soluk borusunua
girer. Trakea akciğerlere girmeden önce ikiye ayrılır ve bunlar sağ ve
sol bronkus olarak adlandırılır. Bronkuslar daha sonra giderek incelen
binlerce hava yoluna ayrılır ve bunlar da bronşiyoller olarak
isimlendirilir.

Astımda genellikle etkilenen kısım işte bu bronşiyollerdir. Astımlı bir
kişi atakları başlatan herhangi bir etkenle karşılaştığında aşırı hassas
hava yolları daha da şişer, enflame olur ve daralır. Sonuçta
akciğerlere giren ve çıkan hava akımında bir tıkanıklık meydana gelir ve
kişinin soluk alıp vermesi güçleşir.

Kaç çeşit astım vardır
Astım kronik bir hastalıktır. Zaman zaman iyileşmiş gibi görünebilir ve
ataklar çok uzun süre ortaya çıkmayabilir. Ancak hava yollarında kronik
enflamasyon olduğundan herhangi bir dönemde yeniden alevlenebilir. Temel
olarak 2 tür astım varlığından söz edilebilir.

Alerjik astım: Genelde çocuklarda ve ergenlik çağındaki kişilerde
görülür. Alerjiye neden olabilen herhangi bir madde örneğin hayvan tüyü,
ev tozu bu atakların başlamasına yol açabilir. Genelde 35 yaşından önce
ortaya çıkan astım hastalığı alerjik türdedir.
Alerjik olmayan astım: Bu tür astım daha ziyade orta yaştaki kişilerde
görülür. Astım atakları egzersiz, soğuk hava, üst solunum yolu
enfeksiyonları gibi faktörlerce tetiklenir ve ortaya çıkar. Astım
ataklarından alerjik mekanizmalar sorumlu değildir.
Astım atağı nedir?
Astım atağı zaten aşırı duyarlı olan hava yollarının gösterdiği
reaksiyon sonrasında ortaya çıkan solunum sıkıntısı olarak
özetlenebilir. Alerjik ya da başka bir nedenle hava yolları daralınca
hava akımları zorlaşır. Bu daralmanın 3 temel nedeni vardır.

Hava yollarını çevreleyen kasların kasılması
Hava yollarını döşeyen dokuların şişmesi
Hava yollarında normal olarak üretilen salgılar (mukus, balgam) dışarı
atılamadığı için buraları tıkaması
Astım bulguları çok hafif ya da çok şiddetli olabilir. Bazı kişilerde
sadece mevsimsel alevlenmeler görülürken, bazılarında sadece egzerszi
sonrası ya da alerjik bir maddeyle karşılaşılmasını takiben ortaya
çıkabilir. Bazılarında ise olay çok daha kroniktir ve hemen hergün
bulgular görülebilmektedir.

Hava yolları daralıp tıkandıkça soluk alıp vermek ve havayı buradan
geçirebilmek için daha fazla efor harcanması gerekir. Hava daralmış bir
alandan geçerken ıslık benzeri bir ses çıkmasına neden olur. Bu ses
astım ataklarında tipiktir.

Astım ataklarında en sık karşılaşılan yakınma ve bulgular şunlardır:

Öksürük: Öksürük çok sık karşılaşılan ancak kolaylıkla atlanabilen bir
astım bulgusudur. Genelde astım dışında başka bir soruna bağlanır. Genel
kural olarak sağlıklı kişiler boğazlarında birşey olmadığı ya da soğuk
algınlığı gibi enfeksiyonlara yakalanmadıkları sürece öksürmezler

Wheezing: Daralmaya bağlı olarak görülen ıslık sesi wheezing olarak
adlandırılır. Astım için tipiktir.

Göğüs sıkışması: Daralmış hava yollarından havayı geçirebilmek için daha
fazla efor gerektiğinden pekçok astımlı kişi göğsünden rahatsız edici
bir his ve daralma tanımlar.

Nefes darlığı: Bazı kişilerce hava açlığı olarak tanımlanan ve sanki
alınan nefes yetmiyormuş hissini uyandıran durumdur.

Mukus üretimi: Pekçok astımlı kişide kalın ve aşırı miktarda balgam
üretimi vardır. Bu mukus solunum yollarını tıkayarak öksürüğe neden
olur.

Çoğu zaman astım bulguları geceleri ya da sabahın ilk saatlerinde
şiddetlenmektedir.

Uzun yıllardır astım ile yaşayan kişiler atakları nelerin tetiklediğini
az çok bilirler. Öte yandan bir astım atağı çoğu zaman ortaya çıkmadan
önce belirtiler verir. Kişinin hastalığını iyi tanıması ve bu
belirtilere dikkat etmesi atak gelmeden önce önlem alabilecek zamana
sahip olmasını sağlar.

Astım tehlikeli bir hastalık mıdır?
Astım atakları çoğu zaman hafif ya da orta şiddette görülür ve ilaçlara
kolay cevap vererek birkaç dakika ile birkaç saat arasında düzelir.
Ancak bazı ataklar rutin ilaçlara cevap vermeyebilir ve acil müdahale
gerektirebilir. Bu tür şiddetli ve uzun süren ataklar hayati tehlike
doğurabilir.

Astımın iyi kontrol edilmesi ne demektir?
Astım kesin tedavisi olmayan kronik bir hastalıktır. Bu nedenle tüm
tedavi girişimlerinde amaç iyi astım kontrolü sağlamaktır. Burada
kastedilen uzun süre ataksız dönem geçmesini ve atak varlığında biran
önce normale dönmesini sağlamaktır.

İyi astım kontrolünün hedefleri şunlardır:

Wheezing, öksürük ve nefes darlığının olmaması
Gece uykusunun astım atakları ile bölünmemesi
Egzersiz ve günlük aktivitelerin sorunsuz yapılabilmesi
Atakları rahatlatan ilaçların haftada üç kereden az kullanılmasının
sağlanması
Hamilelik ve astım
Astım hamilelikte en sık karşılaşılan sistemik kronik hastalıklardan
birisidir ve tüm hamilelerin %4-7'sinde görüldüğü kabul edilmektedir.
Bununla birlikte hayatı tehdit edecek şekilde şiddetli astım atakları
çok daha nadir olarak %0.05-2 arasında görülür. İyi kontrol edilmediği
taktirde hem anne adayında hem de bebekte ciddi sorunlara neden
olabilir. Astım daha önceden var olabileceği gibi ilk kez hamilelik
sırasında da ortaya çıkabilir.

Hamilelikte solunum sisteminde ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler
Hamilelik dönemi tüm vücut sistemlerinde olduğu gibi solunum sisteminde
de bazı değişikliklere neden olur. Bu değişikliklerin hemen hepsi normal
kabul edilir ve vücudun gebeliğe uyumu için gereklidir.

Özellikle son dönemlerde genel ödeme paralel olarak ve östrojen
hormonunun etkisiyle solunum yollarında da ödem ve şişlikler olur. Bunun
sonucunda burun tıkanıklığı, akıntı, horlama ortaya çıkabilir.

Rahim büyüdükçe diyafram kasını yaklaşık 4 cm yukarı iter ve göğüs çapı
artar. Progesteron hormonu ise akciğer kapasiteleri üzerinde değişikliğe
neden olur. Buna bağlı olarak hamile bir kadın daha hızlı soluk alıp
verir ve kandaki oksijen ve karbondioksit oranları değişir.

Tüm bu değişimler hamile kadınlarda daha kolay ve şiddetli solunum
yetmezliği ortaya çıkmasına zemin hazırlar.

Gebeliğin astım üzerindeki etkileri
Astım gebelik döneminde değişken bir seyir izler. Genel olarak
hastaların 1/3'ünde hastalığın seyrinde düzelme, 1/3'ünde kötüleşme
saptanırken geri kalan üçtebirlik kısımda herhangi bir değişiklik
gözlenmez.

Hastalık genelde gebeliğin son dönemlerinde düzelme eğilimi gösterir ve
akut atakların sıklığı azalır. Bunun nedeni tam olarak bilinmemekle
birlikte progesteron hormonundaki değişimlerin neden olduğu
düşünülmektedir.

Akut ataklar en sık gebeliğin 24. haftaları civarında görülürken ortaya
çıkan değişimler doğumdan 3 ay kadar sonra gebelik öncesi haline döner.

Genel olarak eğer astım hamilelikten önce kötü ve şiddetli ise hamilelik
sırasında daha da şiddetleneceği öngörülebilir. İkinci ya da daha
sonraki hamileliklerini yaşayanlarda ise ilk hamilelikte ortaya çıkan
değişikliklere benzer değişimler beklenmelidir.

İlginç olarak kız bebek bekleyenlerde astımın şiddetlendiği ileri
sürülmektedir.

Astımın gebelik üzerindeki etkileri
Astımın gebe kadın ve karnındaki bebeği üzerindeki etkileri değişkendir.
İyi kontrol edilen bir astım varlığında hem anne adayı hem de bebekte
sorun çıkma olasılığı oldukça düşüktür. Öte yandan iyi kontrol edilmeyen
olgularda ortaya çıkan istenmeyen etkilerin altında yatan temel sebep
yan etkilerinden çekinerek yetersiz ilaç kullanılmasıdır. Bu oldukça
yanlış bir yaklaşımdır çünkü astım ilaçları gebelikte güvenli olarak
kabul edilen maddelerdir.

İyi kontrol edilemeyen astım anne adayında

bulantı ve kusmalarda
Vajinal kanama görülme sıklığında
Gebeliğe bağlı hipertansiyon görülme riskinde
Anne ölümlerinde
artışa neden olabilir.
Bebeklerde ise

Erken doğum
Büyüme geriliği
Düşük doğum ağırlığı
Kronik hipoksi (oksijen yetersizliği)
Anne karnında ölüme
neden olabilmektedir.

Tedavi
Astımlı bir hamilelinin tedavisi hamile olmayanlardan çok farklı
değildir ve genelde aynı tür ilaçlar kullanılır. Astım tedavisinde
kullanılan ilaçların gebelik ve bebek üzerinde zararlı etkileri
gösterilmemiştir ve bu nedenle güvenli olarak kabul edilirler. Asıl
korkulması gereken kontrol edilemeyen astımın neden olduğu bebekteki
zararlı etkilerdir.

Astım tedavisinde amaç en iyi solunum fonksiyonuna ulaşarak ataksız bir
dönem sağlamaktır. Tedavide genel prensipler ise mümkün olan en az
sayıdaki ilacın kullanılması, optimal solunum fonksiyonunun sağlanması,
havayolu iritanlarından kaçınılması, astımı alevlendiren üst solunum
yolu enfeksiyonları, sinüzit ve reflünün tedavi edilmesidir.

Gebelerde astım tedavisinin amacı hipoksi yani oskijen azlığına neden
olan atakların önlenmesi ve ideal solunum fonksiyonunun sağlanarak bu
hipoksinin bebeğin gelişimi üzerindeki olumsuz etkilerinin
engellenmesidir.

Tedavide belki de en önemli faktör hasta eğitimi ve bilinçlendirmedir.
Öte yandan hastalığın ve gebeliğin solunum sisteminde neden olduğu
değişimler sık aralıklarla yapılacak olan solunum fonksiyon testleri ile
değerlendirilmeli, hastaya göre tadavi dozu ve şeması belirlenmelidir.
Doktorunuza haber vermeden ilaç dozlarını değiştirmeniz olumsuz
etkilerin ortaya çıkma riskini arttıracaktır.

Astım ataklarını tetikleyen ev tozu, küf, mantar, evcil hayvanlar,
sigara dumanı, kirli hava, kokular, yiyecek katkı maddeleri gibi
alerjenlerden kaçınmak ilaç gereksinimini de en alt düzeye indirecektir.

Gebe kalmayı planlayan bir kadında ise önceden astım kontrol altına
alınmalıdır.

Bebekte astım ortaya çıkması
Astım hastası anne adaylarının en büyük endişelerinden birisi de
bebeklerind ede bu hastalığın ortaya çıkma olasılığıdır. Yapılan
araştırmalar astımlı annelerden dünyaya gelen bebeklerin %20'sinde bu
hastalığın görüldüğünü ortaya koymaktadır. Bu oran genel popülasyonda
görülen oranın çok üzerindedir. Ancak anne sütü ile besleme, alerjen
faktörlerden kaçınma, bebeğin bulunduğu ortamda sigara içmeme gibi basit
önlemler bu oranların azaltılmasında yardımcı olabilmektedir.



KAYNAKLAR

Anderson HR, Butland BK, Strachan DP. Trends in prevalance and severity
of childhood asthma. Br Med J 1994; 308: 1600-1604.
Hernandez E, Angell CS, Johnson JWC. Asthma in pregnancy-current
concepts. Obstet Gynecol 1980; 55: 739-744
Ortega CD, Busse W. Spesific problems-asthma in pregnancy and menses.
Manuel of Asthma Management'da Ed. O'Bryne PM, Thompson NC. Londra, WB
Saunders, 1995; 653-671.
Schatz M. Asthma during pregnancy: interrelationships and management.
Ann Allergy 1992; 68: 123-133.
Tetikkurt C. Asthma in pregnancy. CerrahpaÅŸa J Med 2001; 32 (1): 60-67
White RJ, Coutts I, Gibbs CJ, MacIntyre C. A prospective study of asthma
during pregnancy and the puerperium. Respir Med 1989; 83: 103-106.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.axtorhtmlkodlari.tr.gg
 
Astım ve Gebelik
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Astım: Bronş Astımı: Astım Bronşiale
» Dış Gebelik Belirtileri
» Amniyosentez ve Gebelik
» Alerji ve astım hastalarına öneriler
» Gebelik

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paylaşım Türkiye :: Sağlık Bilgisi :: Kadın Sağlığı-
Buraya geçin: