Vücuttaki erojen bölgeler!
Uyarılma, duygularla bağlantılı olarak erkek ve kadın vücutlarının cinsel temas için birleşebilir duruma gelmesi sürecidir.
Aşk oyunlarının başlangıcında ilk keşfedilen bölgeler, her iki cinste de
dudaklar, boynun arkası ve yanlarıyla kulaklar, erkeklerde ayrıca
kuyruk sokumudur.
İkinci uyarım bölgeleri ise göğüsler, kalçalar, bacak ve ayaklardır. Aşk
oyunlarının daha ileri aşamalarında birincil uyarım bölgelerine sıra
gelir. Bunlar, erkekte penis ve erbezleri, kadında ise toplu olarak
“vulva” denen dış cinsel organlar bölgesidir.
Cinsel birleşmenin ön şartı olan cinsel uyarım veya cinsel coşkulanma
kavramını tanımlamak pek kolay değildir. Genellikle birlikte
görüldükleri halde ve ilk bakışta birbirlerini çağrıştırmalarına rağmen
uyarılma, erkekteki sertleşmeyle kadındaki ıslanma olgularından ayrı bir
şeydir.
Uyarılma, duygularla bağlantılı olarak erkek ve kadın vücutlarının
cinsel temas için birleşebilir duruma gelmesi sürecidir. Bu süreç içinde
vücutta önemli değişiklikler ortaya çıkar.
İşte penisin sertleşmesi ve dölyolunun ıslanması bunlardan en belirgin
olanlarıdır. Ama aslında bu değişiklikler, söz konusu sürecin ancak
sonucudur. Dolayısıyla cinsel uyarılmada ya da coşkulanmada temel olan,
söz konusu değişikliklerden çok bir sevgiliye beslenen çekilme
duygusudur. Bu duygu, daha soyut bir şekilde belirli birini düşünmeden
yalnızca o cazibeye ve arzuya kapılarak da yaşanabilir.
Mesela erkekler striptiz izlerken…
Erkek de kadın da doğrudan bir fiziksel temas olmaksızın
coşkulanabilirler. Karşı cinsten birinin dahil olduğu erotik bir durum
da uyarıcı olabilir. Keza bazı insanların belirli bir melodiyi
duyduklarında ya da kokuyu aldıklarında coşkulandıkları bir gerçektir.
Fiziksel temas bulunmadan coşkulanma, yani psikolojik uyarılma,
erkeklerde daha yaygındır. Kinsey, bu amaçla incelediği bir grupta
erkeklerin yüzde 62’sine karşılık kadınların ancak yüzde 14′ünün
striptiz seyrederken coşkulandığını belirlemiştir!
Cinsel ilişkiyi çizgi veya resim olarak görmekle erkeklerin yüzde 77’si
cinsel uyarım duydukları halde kadınların yalnızca yüzde 32’si
coşkulanmış, hatta çoğu bundan rahatsız olduklarını söylemişlerdir.
Başka insanları cinsel eylem içinde seyretmiş olan erkeklerin çoğu
coşkulandıklarını bildirirken, kadınlardan rahatsız olmayanlar bile
ancak kayıtsız kaldıklarını belirtmişlerdir.
Bu oranlar, erkeklerin psikolojik uyarımlara olan bağımlılıklarını
göstermekten öte, hiç tanımadıkları bir kadına, hatta genel anlamda
kadınlara bakarak veya onları düşünerek ya da kişilerin belirsiz olduğu
bir cinsel ilişki anını izleyerek ya da kafasında kurarak coşkulandığını
göstermektedir. Bu erkek ve kadın cinsellikleri arasındaki farklılığı
yansıtmaktan öteye bir anlam taşımaz.
Hangi bölgeler önce uyarılıyor?
Kinsey, kocalarının pornografik resimler biriktirdiğini keşfedince
boşanmak için mahkemeye başvuran kadınlardan bahsetmekte ve bu durumları
insan cinselliğine ait temel gerçeklerin bilinmemesinin üzücü
sonuçlarına örnek olarak vermektedir.
Fiziksel temasa dayanan coşkulanma açısından da kadın ve erkek arasında
belirli farklar bulunur. Cinsel uyarım sırasında vücudun bazı noktaları
diğerlerine oranla çok daha fazla duyarlılaşır. Bunlara uyarım bölgeleri
denir.
Bunların dokunulması veya öpülmesi, belli koşullarda eşleri orgazma
götürebilir. Bu kadar olmasa bile, uyarım bölgeleriyle temasın cinsel
tepkilerde bir yükselişe yol açtığı kesindir. Aşk oyunlarının
başlangıcında ilk keşfedilen bölgeler, her iki cinste de dudaklar,
boynun arkası ve yanlarıyla kulaklar, erkeklerde ayrıca kuyruk
sokumudur.
İkincil uyarım bölgeleri ise göğüsler, kalçalar, bacak ve ayaklardır.
Aşk oyunlarının daha ileri aşamalarında birincil uyarım bölgelerine sıra
gelir. Bunlar, erkekte penis, erbezleri ve perine (apışarası), kadında
ise toplu olarak “vulva” diye adlandırılan dış cinsel organlar
bölgesidir.
Özellikle leğen kemiğinin üzerindeki tüylerle kaplı deri ile dış
dudaklar, “vulva”nın çok duyarlı alanlarıdır. Keza makat ve perine için
de bu söylenebilir. Ancak kadının cinsel organlarının en duyarlı olanı
ve orgazm tepkisinin temel kaynağı, “vulva”nın ön tarafında ve iç
dudaklar arasında korunmuş bir şekilde bulunan “klitoris”dir. Klitoris
de penis gibi sertleşme yeteneğine sahiptir.