Çoğu zaman ihmal ettiğimiz derimiz aslında en büyük organımızdır. Dış
ortamdaki fiziksel, kimyasal uyaranlardan beyini haberdar eder.
Deri içerisine kadar uzanan bazı sinir uçları özelleşerek (reseptör
ismini alırlar) ısı, basınç, titreşim gibi uyaranları toplarlar ve
omuriliği, ordan da beyine gönderirler. Reseptörler sayesinde derimize
dokunan çok küçük bir parçacığı hissederiz, sıcaklıkları farkederiz.
Beyin, bedenin bulunduğu pozisyonu yine bu reseptörlerden gelen bilgiler
doğrultusunda belirler. Bu reseptörler bedenin bazı özel bölgelerinde
beyine daha özel sinyaller gönderirler ve cinsellik konusunda uyarırlar.
Bu bölgeler erojen bölgeler olarak bilinir. Dudaklar, kulak memeleri,
kulak arkaları, boyun bölgesi, koltuk altları, göğüsler, özellikle göğüs
uçları, karın bölgesi, kasık bölgesi, dış cinsel organlar; kadında
özellikle klitoris, erkekte ise penis başı kenar bölgeleri, bacakların
özellikle yukarı ve iç bölgeleri ve bazı kişilerde de ayaklar erojen
bölgeleri oluşturur. Vücudumuzda bulunan bazı halkasal kaslarda da
gerilmeye karşı hafif erojen uyarılar doğururlar. Bu tip halkasal kaslar
ağız ve anüs bölgesinde bulunurlar. Oral :-):-):-):-) ver anal
:-):-):-):-) bu duyguların ön plana çıktığı ilişki tipleridir. Bütün bu
bölgelerin dışında, bazı yazarlar, vajina duvarında bulunan bir G
noktasından bahsetmektedirler. Yapılan çalışmalar ile böyle bir noktanın
varlığı gösterilememiştir.
Genel olarak erojen bölgelere gelen bir temas, beyne fiziksel bir uyarı
olarak taşınırsa da, uyarının yumuşaklığına ve sıcaklığına göre
cinselliğe çağrı olarakta iletilir. Erojen bölgelere bir cisim ile uyarı
verilmesindense beden ısısındaki bir elin yaptığı basınç ve uyarı çok
daha uyarıcı olacaktır. Üst benliğimizin kontrolünde bu uyarılar büyük
ölçüde cinsel hazın ortaya çıkamasını da sağlar.
Erojen bölgelerin uyarılması beyinde cinsellik yaşanmasına neden olur.
Kadınlarda özellikle klitorisin uyarılması erkektede penis başının
uyarılması bu duyguların çok artmasına neden olurlar. Bu uyarılar sonucu
kalp hızında artma, sıcaklık duygusu, solunumun hızlanması gözlenir.
Daha özel olarak ise erkek cinsel organından cinsel ilişki sırasında
sürtünmeyi azaltmak amacı ile kayganlaştırıcı seffaf bir sıvı penis
ucundan çıkmaya başlar ve penis kendisini cinsel ilişkiye hazırlamak
amacı ile şişmeye, sertleşmeye ve uzamaya başlar. Bu sıvı sperm içermez.
Kadınlarda da cinsel uyarı karşısında vajina duvarında ve girişinde
bulunan bezler tarafından kayganlaştırıcı sıvılar yapılmaya başlar. Bu
sıvı miktarı, genelde kısa bir cinsel uyarılmada dahi kilotu ıslatacak
seviyeye çıkabilir. Kadın dış cinsel organlarında da hafif bir şişme
olur, dıştaki büyük dudaklar açılır vajina girişi görünür hal alır.
Klitoriste bu büyüme belirgin olur.
Cinsel ilişki sırasında penis vajinaya girer. Penis başındaki hassas
bölgelerin vajinaya sürtünmesi erkeği uyarırken, penisin klitorise
yaptığı basınç ve sürtünme (özellikle ortaya çıkan titreşim) kadın için
en büyük uyarıyı sağlar. Cinsel ilişki pozisyonları eşlerde en büyük
uyarıyı sağlamak amacı geliştirilmiştir.
Her iki cins de inlemeye benzer sesler çıkarabilir. Bazı kadınlarda
sesler ile cinselliği yaşamak çok ön plana çıkar. Erojen uyarıların
devamı ve artması, beyinde cinselliği en üst düzeye çıkartır ve en üst
seviye olan orgazma (boşalma, zirve) ulaşılır. Orgazm, beyinin yeterli
cinsel uyarıyı alması ile ortaya çıkar. Kadında ve erkekte bu evrenin
yaklaşması ile vücutta kasılmalar ortaya çıkar, soluklar sıklaşır, kalp
daha hızlı atmaya başlar. Erkekte vücut kasılmaları ile spremlerini
taşıyan ersuyu (meni) penis yolu ile dışarı atılır. Kadında ise orgazmda
dışarı atılacak bir sıvı yoktur. Bazı kadınlarda vajina kaslarının
şiddetli kasılmaları ile vajina içinde biriken kayganlaştırıcı sıvılar
dışarı atılarak erkekteki gibi bir boşalma yaşanabilir. Boşalma
sonrasında erkek cinsel organı çok hassaslaşır, erkek sürtünmekten
kaçınır ve penis sertliğini, şişkinliğini kaybeder. İkinci bir cinsel
ilişki için erkek, bir süre penis hassasiyetinin geçmesini beklemek
zorundadır. Bazı kişiler bu konuda beklemeksizin ikinci bir ilişkiye
girebilirler.
Erojen uyarılar erkekte penisin şişmesini, sertleşmesini, orgazma erişme
süresini belirler. Bu uyarıların daha az beyne gitmesi amacı ile penis
yüzeyine sıkılan bazı ilaçlar orgazmın gecikmesini ve cinsel ilişkinin
uzamasını sağladığı düşünülür. Bu ilaçlar halk arasında geciktiriciler
olarak isimlendirilirse de, bu ilaçların gerçek etkilerinin psikolojik
olduğu düşünülmektedir. Prezervatiflerde erkeklerde erojen uyarının tam
algılanmasını azaltırlar. Kadınlarda erojen uyarılar, orgazmın süresini
ve kalitesini belirler. Henüz kadın orgazma ulaşmadan erkeğin orgazma
ulaşması, erken boşalma olarak isimlendirilir. Genelde psikolojik
nedenler ile ortaya çıkar. Böyle durumlarda da klitoris uyarılarak
orgazma erişmek mümkündür.