Akdeniz ve Asya ülkelerinde yetişen ve 'kışın habercisi' olarak
bilinen ayva meyvesinin çok olduğu zaman kışın ağır, az olduğu zaman ise
hafif geçtiğine inanılıyor.
Türkiye'de birçok bölgede yetişen ayvanın kalp, akciğer, boğaz, mide,
böbrek, göz, bağırsak, ağız rahatsızlıkları ve adet kanamalarına oldukça
faydalı olduğu biliniyor. Soğuk iklimlerde yetişen bu meyve, sarı
renkli güzel görünümü ve hoş kokusuyla dikkat çekiyor. Satın alırken
büyük, sert ve sarı olanların seçilmesi tavsiye edilirken, ayvanın
özellikle kalbi ve mideyi kuvvetlendirdiği, ağız kokularını yok ettiği
ve kabızlığı giderdiği uzmanlarca belirlendi.
Kurutulmuş ayva suda bekletilerek yapılacak şurup ile gargaranın boğaz
iltihaplarına, çiçekleri bal ile karıştırılarak macun yapılırsa
yemeklerden sonra alınmak suretiyle kalbe kuvvet verdiği ve zihni
berraklaştırdığı ifade edildi.
Ayva çekirdeğinin ise göğüs tıkanıklığında, öksürük tedavisinde, ekzema
tedavisinde, deri çatlaklarını gidermede kullanıldığı kaydedildi.
Ayvanın iyi geldiği hastalıklar şunlar: "İshal ve dizanteriyi keser.
Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak iltihabını giderir.
Kanı temizler. Karaciğer tembelliğini giderir. Safra akışını sağlar.
Çarpıntıyı dindirir. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. Bronşit,
müzmin öksürük ve veremde faydalıdır. Ağızdan su gelmesini ve kan
kusmayı önler. Vücudun gelişmesine yardım eder. Merhem yapılarak
kullanıldığı takdirde; el ayak ve meme ucu çatlaklarını, yüz ve boyun
kırışıklıklarını giderir. Egzama kaşıntılarını ve basur memelerinin
doğurduğu şikayetleri giderir. Kabızlık çekenler ve tansiyonu yüksek
olanlar yememelidir".