haso Yetkingrafiker
Mesaj Sayısı : 2099 Kayıt tarihi : 02/08/10
Kişi sayfası Altın: 0 Para: 0
| Konu: Meyan Kökü Çarş. 11 Ağus. - 16:46 | |
| Antik Tıpta Meyan Kökü
Bu bitkinin kökleri, dört bin yılı aşkın süre öncesinde var olan Babil temsilciliği tarafından, kuvvetlendirici olarak bilinirdi. Meyan köklerinden hazırlanan şurup, antik Mısırlılar tarafından çok beğenilmişti. 1923’te TUTANKHAMEN (Eski Mısır Kralı)’in mezarı keşfedildiğinde, aynı zamanda meyan kökleri de orada bulunmuş oldu.
Eski Mısırlı doktorlar meyan kökünü keskin ilaçlarla karıştırdığını gizleyerek sakıncalı testler yaptılar. Ve bu ilaçla karaciğer ve bağırsak hastalıklarını tedavi ettiler. Yunanlı doktor Theocritus ; susuzlukla savaşmak, kuru öksürükler ve astım tedavileri için meyan kökü ilacını verdi. Meyan Kökünün yararları aynı zamanda Arap doktorları tarafından da bilinirdi ve onlar da yiyecek ve ilaç olarak, meyan kökünü reçetelerine yazarlardı.
Bir Arap doktoru ve filozofu olan Avicenna (İbni Sina) der ki : Meyan Kökü demlendiğinde, ses tellerine iyi gelir, nefes borusunu temizler, diyetler ve hastalıklar açısından çok faydalıdır.
Modern Tıpta Meyan Kökü Geniş bilgi için kaynak: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Araştırmalar sonucunda meyan kökü kullanımı ile çok iyi sonuçlar elde edilebildiği kanıtlandı. Kanı temizleme tedavisinde ve kuvvetlendirici olarak kullanımı ve karışımındaki maddelerden birinin Addison hastalığı tedavisinde kullanımının başarıyla iyi sonuçlar sağladığı ispatlandı. Meyan kökü ve içeriğindeki maddeler aynı zamanda iltihapların, mide ve bağırsak enfeksiyonlarının ve özellikle ülserlerin tedavisinde yardımcı olur. Araştırmalar aynı zamanda meyan kökü kullanımının böbrek üstü bezlerine uyarıcı olarak kullanımıyla ilgili olarak da iyi sonuçlar verdi. Gizlenen kortizon, romatizma tedavisi, astım, göz hastalıkları ve cilt problemleri olmak üzere bu tür hastalıkların tedavilerinde meyan kökü kullanılır. Son zamanlarda ise meyan kökü ilacının AİDS sendromuna karşı çok etkili bir ilaç olduğu keşfedildi ve ABD de ilaç olarak resmen kullanılmaktadır.
Tıbbi etkileri : tonik(kuvvetlendirici), pektoral (göğse ait yumuşatıcı), balgam söktürür, mukoza koruyucu, yumuşatıcı, idrar söktürücü, laksatif, serinletici, iltihap giderici, spazm yok edici, mantar gelişimi durdurur veya yok eder ve bakteri öldürücüdür, östrojeniktir, kataritiktir; yani gerek bağırsak içeriğinin miktarını arttırarak, gerekse peristaltizmi arttırarak bağırsak boşalmasını sağlar, stomaktiktir (mideye çok faydalıdır), antivirüs etkileri vardır.
İçeriğindeki glycyrhizin, saponin benzeri bir etki göstererek göğsü yumuşatır, balgam söktürür, inatçı öksürüğe iyi gelebilir. Meyan kökünün ülser ve gastritte yararlı olduğu 1946 yılında Hollandalı eczacı Revers tarafından belirlendi. Bu etki daha sonra Hollanda üniversitesinde yapılan bilimsel araştırmalarla da teyit edilmiştir. Bu etki; ateş düşürücü ve hücrelerdeki tahrişe bağlı ağrıları azaltıcı olarak rol oynayan gylcrhetinic asit sayesinde meydana gelmektedir. Mide ve barsak yaralarının iyileşmesini hızlandırır. Ayrıca ses kısıklıklarında da meyan kökü önerilmektedir. Basit yaralarda pansuman olarak kullanılabilir. Meyan kökü müshil olarak da kullanılabilir. Meyan kökü, yüksek tansiyonlu kişilerde daha dikkatli ve aşırı miktarlarda olmamak üzere kullanılmalıdır.
Meyan kökü, iç salgi sistemini (endokrin sistem) etkileyebilen bitkiler sınıfına dahildir. Bitkinin içerdigi glikozitler, yapılarına göre, bedenin doğal steroit hormonlarına benzerlik gösterirler.
Meyan kökünün böbreküstü bezi problemlerine , örneğin Addison hastalığına (bir böbreküstü bezi yetmezliği) karsı görülen olumlu etkisi, onun bu konudaki etkinliğinin belirgin bir kanıtı olarak kabul edilir.
Meyan kökü ayrıca, tüm öksürüklere ve bronsiyal hastalıklara karsı da basarıyla kullanılabilir.
Tip tarafından mide ülseri tedavisinde kullanıldığı gibi, geleneksel tıpta da meyan kökü, mide mukoza iltihabına ve mide ülserine ve kabızlığa karşı kullanılır. Ayrıca , kramp çözücü etkisi de unutulmamalıdır.
Meyan kökü, ülkemiz de çok yetişmesine rağmen, sağlıklı hayat için önemi ve yeri tam bilinmediği veya önemsenmediği için, ne yazık ki önemli bir kısmı ihraç edilmektedir. Özellikle son yıllarda bitkilerle doğal şekilde tedavi yönteminin yani fitoterapi nin bilinçli- bilinçsiz bir trend olarak ortaya çıkması, bitkiye olan ilgiyi ‘doğru bir şekilde’ artmasına neden olmuştur. | |
|