Paylaşım Türkiye
Beyin Hastalıkları 212
Paylaşım Türkiye
Beyin Hastalıkları 212
Paylaşım Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


paylaşım forumu, site ekle, site tanıt, dizin
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlSite ekleGiriş yap

 

 Beyin Hastalıkları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
haso
Yetkingrafiker
haso


BANLANDI
Mesaj Sayısı : 2099
Kayıt tarihi : 02/08/10

Kişi sayfası
Altın Altın: 0
Para Para: 0

Beyin Hastalıkları Empty
MesajKonu: Beyin Hastalıkları   Beyin Hastalıkları EmptySalı 10 Ağus. - 18:09

Beyin hastalıklarında genlerin rolünün kesin olarak bilinmediğini
söyleyen Florance Nightingale Hastanesi doktorlarından, beyin
hastalıkları cerrahı Prof. Dr. Orhan Barlas, hastalığın türüne göre
tedavi olanaklarının çeşitli olduğunu da açıklıyor.

Beyin hastalıkları'nın çeşitlerine gelince,

Kalıtsal (gelişimsel)

Tümöral
Vasküler (damar)
Enfeksiyon
Travma
Dejeneratif
Metabolik
Psikiyatrik
olmak üzere 8 bölümde toplanıyor.

Türkiye'de en çok görüleni ise damar hastalıkları. Kalıtsal hastalıklar
içinde en sık rastlananlar arasında kafadaki şekil bozuklukları var.
Örneğin, kardeşiğun kafası enlemesine ya da boylamasına normal ölçülerden
farklılık gösteriyor. Üstelik şekil olarak da bariz bir biçimde
anormallik oluyor.


Tümöral hastalıklar ise, 100 bin kişiden 25'inde görülüyor. Tümörler ya
beyin hücrelerinden (nöron) ya da beyin kılıfından çıkıyor. İyi huylu
olduğu takdirde sorun yok. Ancak kötü huylu ise cerrahi müdahale
gerekiyor. Peki tümör hangi belirtilerle ortaya çıkıyor?


Özellikle sabahları uyanıldığında şiddetli başağrıları ve mide bulantısı
ile kusma oluyor. Dolayısıyla bu tip durumlarda hemen bir doktora
gitmek gerekiyor. Ayrıca beyin tümörleri vücutta oluşan diğer tümörlere
benzemiyor. Çünkü beyin içinde büyüyen tümör, kafa sert olduğu için
içerde sıkıştırma yapıyor. Sıkışan bölge işe yaramaz hale geliyor. Daha
sonra da beyin içindeki bölgeler yavaş yavaş zedeleniyor ve hareket,
konuşma yetisi gibi fonksiyonları etkileyen merkezler sakatlanıyor.


Bir süre sonra ise kişi elini, ayağını oynatamıyor, felç oluyor. Bu
durumda yani beyin fıtıklanmalarında solunum merkezi sıkışıyor ve hasta
ölüyor. Kısacası kötü huylu tümörler için cerrahi müdahale şart oluyor.
Ama bu müdahaleden sonra da tümör tekrarlayabiliyor.


Damar hastalıkları, tıkanma ve kanama şeklinde meydana geliyor. Örneğin,
birdenbire beyin damarlarında tıkanma olabiliyor. Ya boyunda şah damarı
ya da küçük damarlar tıkanıyor ve kişi felç oluyor. Damar hastalıkları,
daha çok ileri yaştaki kişilerde görülüyor. Tabii kolesterol, sigara
gibi faktörler de damar tıkanıklığına yol açıyor.


Beyin içi kanamaya gelince, bir nedeni yüksek tansiyon. Bir de anevrizma
denilen rahatsızlık var. Damarların kenarında küçük baloncukların
oluşmasıyla meydana geliyor. Anevrizma, doğumsal bir rahatsızlık yani
kardeşiğun doğumu esnasında gelişen olaylardan kaynaklanıyor. Kısacası
anevrizma, damar yapısındaki bozukluktan kaynaklanıyor. Öldürücü
olabiliyor.


Beyin apseleri, menenjit ve ensefalit ise enfeksiyon hastalıkları
arasında en sık görülenler. Menenjit, beyin kılıflarının, ensefalit ise
beyin dokusunun iltihaplanmasından oluşuyor.


Beyin travmaları, herhangi bir kazada beynin yaralanmasından
kaynaklanıyor. Beyin yaralanınca, kanama beynin çalışmasını engelliyor.
Hasta bitkisel hayata giriyor.


Tabii tüm bunların arasında bir de Sara (Epilepsi) hastalığı var ki, bir
grup beyin hücresinin kontrolsüz anormal deşarjları sonucunda ortaya
çıkıyor. Çocuklarda olduğunda, beyin hücrelerinin iyi çalışmadığı
anlaşılıyor. İlaç tedavisi yapılıyor. Genelde ya doğum sırasında ya da
doğum sonrasındaki durumlarda çocuk saraya yakalanabiliyor.


Sebebi bilinmeden, beyinde bir bölgenin çalışmasının durması ile
birlikte dejeneratif hastalıklar meydana geliyor. Örneğin parkinson ya
da alzheimer hastalığı ile karşılaşılıyor. Metabolik hastalıklar ise
kalıtımsal ve çoğunlukla da tedavisi mümkün olamıyor.


Yaşamımızın bağlı bulunduğu organ beyin, bazı psikiyatrik hastalıkların
da nedeni olabiliyor. Şizofreni, nevroz depresyon ve lityum tuzunun
eksikliğinden kaynaklanan manik-depresif bunlardan birkaçı. Çoğuna ilaç
tedavisi veriliyor.
"Dyscalculia"

Bazı çocuklar, matematik ve aritmetik dersinde başarısız oluyorlar ve bu
çocukların çoğu zaman zekalarından şüphe ediliyor. Ancak işin aslı hiç
de böyle değil. Yani metametik ve aritmetiği algılamama gibi bir
sorundan kaynaklanan "Dyscalculia" denilen rahatsızlık tedavi
edilebiliyor.


0-12 aylar arasında bir bebeğin büyüme ve gelişmesi fetal (anne
karnındaki) hayattaki gibi hızla devam ediyor. Bu dönemde merkezi sinir
sisteminin ve beyin fonksiyonlarının tam gelişememesinden dolayı da
"Dyscalculia" meydana geliyor. Okul çocuklarının yaklaşık %6-10'unda
görülüyor aritmetik bozukluğu.


Bununla birlikte çocukta algılama, dikkat ve hafıza fonksiyonlarında
bozukluklar, yetersizlikler ön planda. Bu sorunu taşıyan bir çocuk,
sayıları ve sembolleri karıştırıyor, sağ-sol, yön ve mesafeyi şaşırıyor,
önce ve sonra gibi sıralı işlerde güçlük çekiyor. Problemleri okuma,
anlama ve çözmede zorlanıyor. İşlemleri soldan yapıyor, çarpım tablosunu
öğrenemiyor, geometrik şekilleri isimlendiremiyor.


"Dyscalculia" konusunda bilgi veren İstanbul Tıp Fakültesi'den Çocuk
Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Başkanı Pedagog-Danışman Dr. Ümran
Korkmazlar, bu sorunla ilgili çok çocuk hastası olduğunu söyledi.


"Dyscalculia" nın risk faktörlerinin başında ise genetik hastalıklar,
yakın akraba evlilikleri, yetersiz çevre koşulları, 16 yaşından küçük,
35 yaşından büyük gebelik, hamilelikte geçirilen bazı hastalıklar,
kanama, kan uyuşmazlığı, hamilelikte röntgene girmek, ilaç, sigara,
alkol ve kahve kullanımı, anne-çocuk ilişkisindeki yetersizlik gibi
olumsuzluklar yer alıyor. kardeşiğun durumu eğer okula başlamadan önce
saptanırsa psiko-pedagojik yaklaşımla tedavi edilebiliyor.
Son gelişmeler

Beyin hastalıkları tedavisinde Dünya'da ve Türkiye'deki en son
gelişmeleri Amerikan Hastanesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
doktorlarından Beyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ali Çetin Sarıoğlu
anlattı: "Beyin cerrahisi, Türkiye'de çok gelişmiş ve genç bir bölüm.
Avrupa'nın da çok üstünde başarılar elde ediliyor ülkemizde. Dünya'da
beyin cerrahisi ile ilgili olarak geliştirilen yeni bir yöntem yok.
Ancak, tümörün cinsini belirleyen bir alet üzerinde çalışmalar devam
ediyor.


Şu anda beyin hastalıklarının teşhişinde tomografi, MR (manyetik
rezonans sistemi) ve anjiyografi uygulanıyor. Hastalığın çeşidine göre
bu yöntemlerden birisi seçiliyor. Örneğin tümörlerde MR, damar
hastalıklarında da anjiyografi kullanılıyor".


Peki tomografi olmadan önce ne yapılıyordu, yani teşhis nasıl
koyuluyordu sorusunun yanıtı ise: "Boyundan şah damarına bir iğne
sokularak tanı koyulmasına çalışılıyordu. Ama tabii bu çok ilkel bir
yöntemdi. Üstelik yanlış kararlar ve hatalar da çok fazla oluyordu. 1975
yılından itibaren, tomografinin ülkemize gelmesiyle birlikte, beyin
cerrahisi de gelişmeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Beyin Hastalıkları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Beyin ve Beyin Hastalıkları
» Beyin krizi : Beyin damar tıkanıklığı
» Ses hastalıkları
» Beyin tümörleri
» Beyin Kanaması

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paylaşım Türkiye :: Sağlık Bilgisi :: Kadın Sağlığı-
Buraya geçin: