Paylaşım Türkiye
Beyin ve Beyin Hastalıkları 212
Paylaşım Türkiye
Beyin ve Beyin Hastalıkları 212
Paylaşım Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


paylaşım forumu, site ekle, site tanıt, dizin
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlSite ekleGiriş yap

 

 Beyin ve Beyin Hastalıkları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
haso
Yetkingrafiker
haso


BANLANDI
Mesaj Sayısı : 2099
Kayıt tarihi : 02/08/10

Kişi sayfası
Altın Altın: 0
Para Para: 0

Beyin ve Beyin Hastalıkları Empty
MesajKonu: Beyin ve Beyin Hastalıkları   Beyin ve Beyin Hastalıkları EmptySalı 10 Ağus. - 18:22

Kafatasının içinde, beyin zarlarıyla örtülmüş, beyazımtırak ve yumuşakça
bir kitle durumundaki sinir organı. Duyum ve bilinç merkezini oluşturan
beyin, insanları hayvanlardan ayıran en önemli organdır. Bu bakımdan
insan beyni hayvanlarda görülmeyen bilinç, konuşma, sevinç, üzüntü gibi
olayları da bir merkezdir. Dış dünya ile olan maddi ve manevi bütün
ilişkiler, duyular aracılığı ile beyne iletilir, orada değerlendirilir
ve vücudun gerekli tepkiyi göstermesi ayarlanır. Gri ve beyaz
hücrelerden oluşan beyin, kafatasının arkasında bulunan bir delikle
omuriliğe bağlanır. Beyin ve omurilik, üç katlı koruyucu zarla (meninks)
sarılıdır. Beyne en yakın olan iç zar ile orta zar arasında beyin
sıvısı denilen bir sıvı bulunur. Anatomik yapıdan beyin, beyin
yarıküreleri, orta beyin, beyincik ve beyin sapından oluşur. Beyin
yarıküreleri de “lop” denilen dört kısma ayrılmıştır. Loplar, alın
(frontal), yan (parietal), şakak(temporal) ve artkafa (oksipital) diye
adlandırılır. Ayrıca loplar “girus” kıvrımlara ayrılır. Loplarda duyu
organları aracılığıyla alınan duyuların yorumlanması (çiçek kokusu ile
yemek kokusunun ayırt edilmesi gibi) ve kaslara hareket sağlayıcı
uyarıcıların yapılması gerçekleşir (yazı yazmak için el ve parmaklara
gerekli uyarıların verilmesi gibi). Beyin yarı kürelerinin üzerinde
beyin kabuğu (korteks) denilen gri hücrelerden oluşmuş, kıvrımlı bir
kısım vardır. Beyin kabuğunun iç tarafı beyaz sinir liflerinden oluşmuş,
çok yoğun bir tabakayla kaplıdır. Sinir lifleri sinir hücreleriyle
beyin hücreleri arasındaki bağlantıyı kurarlar. Beyin kabuğunda
duyularla ilgili belirli görevleri üstlenmiş bölgeler vardır; sözgelimi
görme merkezi artkafa lobunun kabuğundadır. Organlardan işlevleri fazla
ve duyarlı olanlar için, beyin kabuğunda daha geniş bir bölge
ayrılmıştır. Bu bakımdan beyin kabuğunda en geniş bölge el ve dudak
hareketlerine uyaran bölgelerdir. Orta beyin, Varol köprüsüyle
beyinciğin bağlantısını sağlar. Beyincik, vücudun dengesini, kasların
gerilmesini ve kaslar arasında uyumun sağlanmasını denetler. Beyin sapı
denen omurilik soğancığında (bulbus) beyinden gelen sinirler omuriliğe
geçerken yön değiştirirler; sağ yarıküreden gelen sinirler vücudun sol
tarafını, sol yarıküreden gelenler de sağ tarafını denetler. Soğancıkta
omurilikten gelen uyarılar alınır, ayrıca sindirim, solunum, dolaşım
sistemlerine komutlar verilerek denetleme yapılır. Beyinde, gelen
uyarıların dağıtım merkezi olarak çalışan “talamus” ile, iç organların
dış tepkilere göre çalışmasını ayarlayan, acıkma, susama duyularını
harekete geçiren “hipotalamus” merkezleri vardır. Beynin çalışması,
milyonlarca kablo görevi yapan sinir lifinin haber götürüp direktif
taşıdığı, çok karmaşık bir telefon santralı gibidir. Bu kablolar
arasında gerekli bağlantılar yine on binlerce küçük bağlantı
merkezlerinde yapılır. Sinir lifleri arasında elektrik akımı aracılığı
ile haberleşme sağlandığı ilk defa İtalyan hekimi L. Galvani tarafından
bulunmuştur. Beynin oksijen ihtiyacı oldukça fazladır. Vücut ağırlığının
%2’sini kaplayan beyin, vücuda giren oksijenin %25’ini kullanır. Bu
bakımdan beyne kan götüren ve getiren damarlar, diğer organlardakine
göre, sayı bakımından daha fazla ve daha geniştir. Normal boyutlardaki
yetişkin bir insanın beyin ağırlığı 1.500-1.600 gr.’dır. vücut
ağırlığına göre insan beyni 1/50 oranında iken, en gelişmiş memelilerde
bu oran 1/100’ü bulur.

Beyin Tümörleri


Kafa boşluğunda beynin çeşitli bölümlerinde gelişen urlara beyin
tümörleri denir. Kafa içinde basınç artmasına ve beyin ödemine bağlı
olarak baş ağrıları, baş dönmesi (vertigo), kusma, konvülsiyon gibi
genel belirtilerle kendini belli eder.


Beynin ön kısmında yani frontallobda oluşan urlarda ruhsal bozuklukların
ve kişilik değişikliklerinin görülmesi karakteristiktir. Önceleri
durgunluk, unutkanlık, sonra aşırı sinirlilik ve psişik bozukluklar
meydana gelir. Bazı tümörler beyin zarında lokal iritasyona bağlı olarak
Jackson tipi epilepsiye neden olabilirler.


Tümörün tuttuğu beyin merkezlerine göre, parietal bölgedekiler konuşma
bozuklukları (afazi), oksipital bölgedeki tümörler hemianopsi şeklinde
görme bozuklukları, koku, işitme ve görme halüsinasyonları, ufak veya
büyük görme (mikroskopi veya makroskopi) gibi belirtiler meydana
getirirler.


Baş dönmesi kulak çınlaması ve ilerleyici işitme kaybı ile beraber
oluşan Menier sendromu beyin tümörlerinin tipik bir lokalizasyonu sonucu
meydana gelir.


Beyin dokusundan çıkan urlara gliom denir, erken belirti verirler. Beyin
zarlarından oluşan urlar yani meningiomlar beyne basınç yaparak,
kendilerini gösterirler, beyin dokusuna yayılmazlar. Sinirlerden
kaynaklanan urlar ise nörinom adını alırlar. Ayrıca beyin damarlarının
urlaşması ile meydana gelen hemangiomlar veya çeşitli dokulardan oluşan
mikst urlar da vardır. Bazı hastalıkların neden olduğu sifiloma,
tüberkiloma ve aktinomikoma gibi urlar da kafa içinde görülen diğer
urlardır.


Bütün bu tümörlerin müşterek belirtileri kafa içi basıncının artmasına
bağlı olarak baş ağrısı şeklinde başlar. Birden başlayan ağrı bazen
birkaç dakika, bazen 1-2 saat sürüp geçer. Öksürük, ıkıntı, bağırma, baş
hareketleri gibi nedenlerle başlayan ağrılarda vardır. Bulantısız
kusmalar, nabız yavaşlaması, görme bozuklukları, ruhsal değişmeler
bulunabilir.


Tümörlerin motor alanları tutması halinde bazı reflekslerin kaybolması,
bazı reflekslerin arması şeklinde görülür, hatta felçler meydana
gelebilir. Hipofizin eozinofil hücrelerinden çıkan adenom şeklinde urlar
gençlerde jigantizm denen devliğe, yetişkinlerde akromegali sendromuna
yol açarlar. Bazofil hücrelerin adenomu Cushing hastalığına yani
tansiyon yüksekliği, şişmanlık, kıllanma gibi belirtilere sebep olur.
Hipofizin kromofob hücrelerinin adenomu ise hipopituitarizm sendromu
yaparlar. Fröchlich sendromu da denen bu hastalık erkeklerde seksüel
isteksizlik ve sekonder seks karakterlerinde gerilme ve kılların
dökülmesi gibi belirtiler meydana getirir.


Ayrıca başka organlarda meydana gelen habis urların, örneğin akciğer,
meme, deri, bağırsak ve böbrek kanserlerinin (Hipernefrom) metastazları
da beyinde yerleşir. Beyin tümörlerinin bazıları beyin cerrahları
tarafından ameliyatla tedavi edilebilmekte, bazılarına ise ancak
sitostatik ilaçlar (BCNU,CCNU), kortikosteroidler veya radyasyon
tedavisi uygulanabilmektedir.


Beyin urları kan muayenesi, beyin-omurilik sıvısının muayenesi, göz dibi
muayenesi ve röntgen muayenesi gibi yardımcı muayene yöntemleriyle ve
sinir hastalıkları uzmanı doktorların nörolojik muayenesiyle teşhis
edilirler. Bazı hastaların göz dibi muayenelinde papilla ödemi vardır.
Ayrıca serebral arteriografi (anjiografi), elektroansefalografi yani
beyin elektrosu, radiozizotop tetkikler (sintigrafi), ultrason,
ventrikülografi, tomografi, termografi gibi daha özel muayene ve teşhis
metotları kullanılmaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Beyin ve Beyin Hastalıkları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Beyin Hastalıkları
» Beyin krizi : Beyin damar tıkanıklığı
» Ses hastalıkları
» Beyin tümörleri
» Beyin Kanaması

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paylaşım Türkiye :: Sağlık Bilgisi :: Kadın Sağlığı-
Buraya geçin: